menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyetin Diyanet’i

36 16
29.10.2025

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cumhuriyetçi kadrolar tarafından kurulması, bu çevrede genellikle bir övünç vak’ası gibi anlatılır. Oysa arkaplanında İslam dinine yakınlık ya da karşıtlıktan çok, çeşitli siyasal eğilimler ve stratejiler etkili olmuştur. Mesela 1922’de Saltanat kaldırılırken Hilafet’in varlığına bir süre izin verilmesi, Müslüman dünyanın, Türkiye’deki yeni rejime dair olumsuz tutum almasını önlemekle ilgiliydi. Bu nedenle Saltanat kaldırılırken, Hilafet yüceltilmişti. Saltanatın kaldırıldığı gün, İslam dünyasında birliğin Halifelik ile sağlanabileceği ve Türkiye’nin Hilafetle güçlü konuma yükseleceğine özel vurgu yapılmış ve takip eden günlerde ‘en uygun aday’ olarak Abdülmecit Efendi Halife seçilmişti.

Yetkileri kısıtlandığı için sembolik bir kuruma dönüşen Hilafet, 16 ay daha varlığını sürdürse de neticede aynı akıbetle karşılaşmıştı. Üstelik bu karar adeta görülmemiş bir hızla alınmıştı. Öyle ki M. Kemal 1 Mart 1924’de ‘dünyevi ve uhrevi işlerin selameti için, din ve siyaset işlerinin ayrılması gerektiği’ni vurgulamış, 2 Mart’ta CHP ilgili yasa tasarısını TBMM’e sunmuş ve 3 Mart 1924’de de yasalaşarak, Hilafet hızlıca ortadan kaldırılmıştı. İstanbul Müftüsünün o gün, Halife yerine artık hükümete dua edilmesini tavsiye etmesi ilginçti.

Aynı günlerde din işleri ile siyaseti........

© Birgün