menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yıkılmadım, ayaktayım!

41 4
08.08.2025

Aldığı onca darbeye rağmen dimdik ayakta durabilene dayanıklı denir. Ama bu esnek olduğu anlamına gelmez. Esnek olmayan, fakat darbelere rağmen parçalanmayan, ayakta kalabilen şeylere genelde dayanıklı tüketim malları denir. Batı dillerinde esneklik anlamını da içerdiği halde Türkçeye ısrarla dayanıklılık olarak çevrilen ‘resilience’ sözcüğü, insanı ister istemez dayanıklı tüketim mallarıyla aynı rafa yerleştirir. Sözcüğün Türkçe çevirisinde esnekliğin değil de dayanıklılığın tercih edilmesi coğrafi bir mesele olabilir. Esneklik; basınç altında ya da bir kuvvete maruz kaldığında şekil değiştirmiş bir şeyin basınç ya da kuvvet kalktığında tekrar eski şekline dönebilme yeteneği. Esnek; eğilip bükülerek darbeleri savuşturabilen, darbelerden kaçınan bedenler için de kullanılan bir sıfat. Fakat bu coğrafyada eğilip bükülenler pek sevilmez: “Dik dur eğilme, bu millet seninle.” Bu coğrafyada dik durabilen, eğilip bükülmeden darbelere göğüs geren sert bedenler, kahramanlar sevilir. Darbelerin şiddeti artınca elbette sonunda dayanamayıp kırılacaklar. Zaten kahramanlara da yakışan budur. Kırılan her kahramanın ardından bir süre ağıtlar yakılır, sonra destansı bir yaşamın simgesi olarak kahramanlar panteonuna yerleştirilip tanrılaştırılır. Kahramanlık dik durmayı ve asla eğilmemeyi gerektirir. Kahramanlığın yüceltildiği bir coğrafyada esneklik insana yakışan bir tavır değil.

∗∗∗

........

© Birgün