menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mümkünleri tüketmek

44 0
22.08.2025

Hayat gözümüzün önünden bir film şeridi gibi hızla akıp geçerken zihnimiz genellikle ya geçmişe gömülü ya da gelecekle meşgul. Bizim yorgunluğumuz yaşamaktan değil, yaşayamamaktan. Yaşanmamış hayatlar bünyede birikir ve ruh giderek ağırlaşır. Ağırlaştıkça yerimizden kalkmak daha da zorlaşır. Mekânların içinde birikiyoruz. Mekânlar zamanın yıkıcı etkilerinden korunmak için inşa edilmiş korunaklar. “Bizden önemli sonuçları gizleyen artık zamandan çok mekândır” (J. Berger). Mekânlarda anılara dönüşmüş ve anılarını geleceğe taşımayı düşleyen bedenler birikiyor. Mekânlar, hayata katılamamış, dolayısıyla kendini gerçekleştirememiş gizil güçleri saklıyor. Çok yorgunuz. “Yorgun, hiçbir öznel imkâna sahip değildir, en ufak bir imkânı bile gerçekleştiremez. Ama bu zaten değişmez bir durumdur, çünkü bütün mümkün asla gerçekleştirilemez, hatta gerçekleştirildiği nispette yeni mümkünler ortaya çıkar” (Deleuze, Samuel Beckett, Norkung). Yorgun, tüm mümkünleri dile getirerek mümkünleri dilde tüketmiş ve tükenmiştir. Yorucu olan, mümkünün gerçekleşmesi daima başka mümkünleri dışarıda bırakmasıdır, bir tercihin yerini başka bir tercihin alması, dışta bırakmalar, yerini almalar. Yorgun, düşüncesinde mümkün olanları tükettikçe bitkin düşer ve sonunda her şeyden vaz geçer. “Yorgun artık hiçbir şeyi gerçekleştiremez, halbuki bitik hiçbir şeyi mümkünleştiremez” (Deleuze).

Mümkünleri........

© Birgün