Kamulaştırma şart!
Şehir hastaneleriyle ilgili ilk düzenleme 3 Temmuz 2005’te yapılmış, Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa küçük bir madde eklenmişti. O gün Genel Kurul sadece AKP milletvekilleriyle toplanmıştı. Sonra da 1 Ekim’e kadar tatile girecekti. Ne siyasi parti gruplarından ne de milletvekillerinden kimse maddeyle ilgili söz almamıştı.
Zaten ortada henüz “Kamu-Özel Ortaklığı”, “Şehir Hastaneleri” lafları da yoktu. Yani kimsenin meselenin zamanla memleket meselesi haline geleceğinden haberi yoktu.
Devamı adım adım geldi. Konuyla ilgili yönetmelik Temmuz 2006’da yayınlandı, Kamu-Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Haziran 2007’de kabul edildi, Kayseri Şehir Hastanesi için ilk ihale ilanı 2009 yılında yayınlandı, Etlik Şehir Hastanesi ihalesi de 2011’de yapıldı. Sonra da diğerleri geldi.
Nihayet “Kamu Özel İşbirliği Modeli İle Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun” 21 Şubat 2013’te Meclis’ten geçti.
∗∗∗
Hakkını teslim edeyim, tehlikenin farkına varan ilk siyasetçi MHP’li eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş olmuş, 3 Aralık 2010’da Meclis’te söz almış ve şehir hastaneleri için “Bu bir soygundur.” demişti.
Olayın mana ve ehemmiyetini bizim cenahtan ilk fark eden de dönemin TTB Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu oldu. Konunun özel olarak takibi için 2011’de TTB Hukuk Bürosu’nda göreve başlayan Avukat Özgür Erbaş’a şöyle demişti; “Bugün kimsenin gündeminde değil, beş sene sonra yavaş yavaş konuşulmaya başlanır, on sene sonra herkesin gündemi olur. İşte o gün, bu hastanelerden söz edecek olanlar için bilginin kaynağı TTB olsun istiyorum.”
Nitekim öyle oldu. Özgür Erbaş iğneyle kuyu kazar gibi bilgi topladı, yazdı, çizdi; TTB broşürler, kitaplar, sempozyumlar, panellerle kamuoyunu bilgilendirdi, konuyu sürekli........
© Birgün
