Geçmişte saklı gelecek
Kozmik bir zaman makinesi ile geçmişe gidebilsek görmek ve anlamak isteyeceğimiz şeylerin arasında muhakkak ki gökadaların doğumu, evrimi ve birbirleriyle etkileşimi yer alırdı. Dünya’nın evrenin merkezi olduğu sanrısından çıkıp da kendi gökadamız Samanyolu’nun bir görüntüsünü oluşturabildiğimiz zamana kadar gökadamızın yapısı ve komşu gökadalarla olan ilişkisi gibi temel soruların cevabını bir körebe gibi gözlerimiz bağlı aradık. 1785’te William Herschel’in çalışmaları sayesinde Samanyolu’nun şekli ve Güneş’in konumuna dair ilk kayda değer bilgiler elde edildi. Herschel teleskobuyla gökyüzünün 600’den fazla noktasında yıldızları saydı. Fazla yıldız gördüğü yönde gökadanın daha uzağa uzandığını, az yıldız gördüğü yönde ise gökadanın sınırına daha yakın olduğu sonucuna vardı.
Bu verilerle, 1785 yılında Samanyolu’nun ilk haritasını yayınladı. Ortaya çıkan görüntü, Güneş’in kabaca merkezde bulunduğu, düz ve disk şeklinde bir yapıydı. Ancak Herschel’in iki temel hatası vardı. Yıldızlararası ortamda bulunan toz ve gaz bulutlarının yıldız ışığını engellediğini veya azalttığını bilmiyordu. Bu bulutlar, gökadanın disk düzlemindeki çok uzak yıldızların ışığının Dünya’ya ulaşmasını engellediği için, Herschel teleskopla sadece Güneş’in etrafındaki, nispeten yakın yıldızları görebilmişti. Bu nedenle, Güneş’in Samanyolu’nun merkezinde olduğu yanılgısına düştü. Gözden kaçırdığı bir diğer nokta ise tüm yıldızların aynı parlaklıkta olmadığıydı. Haliyle yıldızlardaki parlaklık farklarının sadece uzaklıktan değil, yıldızın kendi yapısından da kaynaklandığını göz ardı etmişti. Bu hatalarına rağmen, Herschel’in yıldız sayma yöntemi, gökadamızın yapısını bilimsel olarak inceleme yolunda atılan ilk önemli adımdı. Bu çalışma, gökbilimcileri Samanyolu›nun boyutunu ve şeklini daha doğru bir şekilde anlamaya yöneltti. Bunun için de Samanyolu’nun yapısını ve Güneş’in yerini doğru oturtmak gerekiyordu. İlk defa 1950’li yıllarda yapılan, nötr hidrojen atomlarının radyo bölgedeki 21 cm ışınımlarının gözlemlenmesi ile elde edilen, nötr hidrojen dağılım haritası sayesinde artık Samanyolu’nun optik bölge........
© Birgün
