menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk-İş 21. Genel Kurulu ardından

15 0
previous day

“Hükümetin emeğe karşı bitmez tükenmez saldırılarının önümüzdeki dönemde devam edeceği açık.” Bu söz Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu tarafından 21. Genel Kurulun kapanışında söylendi. Evet, bir yanlışlık yok. Kelimesi kelimesine böyle söyledi. Kayıtlarda yer alıyor. Bu saptamanın üzerinde ne kadar durulsa azdır. Hatta bu söz Türk-İş’in her sendikası ve şubesinin bir yerine asılmalı. Asılmalı ki, birkaç gün sonra unutulmasın, gereği yapılsın!

Türk-İş 21. Genel Kurulu tamamlandı. Genel kurulun seçim boyutu üzerinde çok fazla durmaya gerek yok. Büyük ölçüde beklenen oldu. Mustafa Kumlu’nun listesi seçimi epeyce farkla alırken, muhalefetin (Sendikal Güç Birliği Platformu) listesi beklenenin de altında bir oyla yetinmek zorunda kaldı. Kuşkusuz bu sonuçta daha önceki yazılarımda belirttiğim Türk-İş’in “iç gerçekleri”, “açmazları” ve yapısal sorunları yanında muhalefetin eksikleri de rol oynadı.

Genel kurulun seçim boyutunu bir kenara bırakarak, sendikal politikalara ilişkin boyutunu ve bundan sonrasını ele alalım. Genel kurulun haber olmasını sağlayan gelişmeler muhalafetin Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın başkanlığında ayrı bir liste çıkarması ve Genel Kurulda Başbakan adına konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yönelik yoğun protestolar oldu. Bir diğer ifadeyle Türk-İş delegeleri (en azından önemli bir bölümü) hükümetin emek karşıtı politikaları karşısında suskun kalmadı.

Genel kurulun gözden kaçırılmaması gereken bir diğer boyutu ise muhalafetin yaptığı eleştirilerin genel kurul kararları ve mevcut Türk-İş yönetiminin tutumu üzerindeki etkisidir. Muhalefet seçim sonuçları üzerinde olmasa da kararlar ve Türk-İş yönetiminin söylemi üzerinde........

© Birgün