menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir sosyal güvenlik safsatası: 4 çalışana 1 emekli!

59 85
06.10.2025

Ne zaman emekli aylıklarının düşüklüğü gündeme gelse, ne zaman emekli aylıklarının artması gerektiği söylense “kaynak yok, emekli sayısı çok” iddiaları ortaya atılır. Emekli sayısının çokluğunun kanıtı olarak da “aktif-pasif” dengesi olarak bilinen kaç çalışana bir emekli düştüğü oranı ortaya atılır.

Bu konudaki en meşhur iddia, uluslararası standartlara göre dört çalışana bir emekli olması gerektiğidir. Gelişmiş ülkelerde, Avrupa ülkelerinde dört çalışanın bir emekliyi finanse ediyor kalıp yargısı ileri sürülür. Çalışma bakanlarından kimi sosyal güvenlik yazarlarına, hatta bazı sendikacılara kadar bu iddia dillendirilir. Kamuoyunda ise bu iddia, yerleşmiş bir kalıp yargıdır.

Bu iddia, Dünya Bankası ve IMF’nin Türkiye’ye yönelik sosyal güvenlik raporlarının ardından 1990’lı yıllardan beri hükümetler tarafından sık sık tekrarlandı. 2008 sosyal güvenlik reformu sırasında çok sık tekrarlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Faruk Çelik bu iddiayı tekrarladı. Aynı iddiayı Çalışma bakanıyken Süleyman Soylu da ileri sürdü. Önceki Çalışma Bakanı Vedat Bilgin de mevcut Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan da aynı iddiayı tekrar edip durdu. Son olarak Bakan Işıkhan, “Avrupa’da 4 çalışan bir emekliye bakıyor, bizde bu oran 1,7 civarında” dedi.

Hürriyet gazetesinde sosyal güvenlikle ilgili yazılar yazan Noyan Doğan da bir yazısında “kabul görmüş oran, 4 çalışanın 1 emekliyi finanse etmesidir” diye yazdı. Bu iddiayı Sözcü yazarı Nedim Türkmen de “gelişmiş ülkelerde 4 çalışan 1 emekliyi finanse ediyor” diye yazdı.

İlginç olan, bu iddianın bazı sendikacılar tarafından da tekrarlanmasıdır. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da hazırladıkları ‘Emeklilik Sisteminin Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu” ile ilgili düzenlediği basın toplantısında “4 tane çalışanın bir emekliyi finanse ettiği sistem en ideal bir sistemdir” dedi.

Kısa bir medya taramasıyla bu iddianın çok popüler olduğu görülecektir. Bu iddiaya sık olmamakla birlikte zaman zaman bazı akademik çalışmalarda da rastlanabiliyor. Vatandaş arasında hem “dörde bir” hem de “emekli sayısı çok” iddialarının yaygın bir kabul gördüğü adeta bir şehir efsanesi olduğu görülecektir.

Aşağıda ayrıntılarını yazacağım. Şimdiden söyleyeyim. Bu iddia doğru değil. Böyle bir standart yok. Böyle bir olgu da yok. Ne Avrupa ülkelerinde ne de “gelişmiş” ülkelerde dört çalışana bir emekli düşüyor. Avrupa ülkelerinde aktif-pasif oranı, yani çalışan emekli oranı ortalaması 2’nin altında. Sosyal güvenliğin finansmanının sadece primli sistemlere dayandığı dönemde ve sosyal güvenlik sistemlerinin erken dönemlerinde “dört prim ödeyene bir emekli” söz konusuydu. Bu bir aktüeryal hesaptı. Yani, kaç kişinin ödediği primle bir emekli finanse edilebilir? Bir kuşaklararası dayanışma sistemi olan sosyal güvenlikte kuruluş aşamasında bu oran anlamlı ve uygulanabilirdi. Öte yandan sosyal güvenlik sistemlerinin erken aşamalarında “dörde bir” oranı fiilen de........

© Birgün