Furkan Karabay’ı serbest bırakın
Gazeteciyi hapsedersiniz de gazeteciliği hapsedemezsiniz. Bakın Furkan’a, hem de edebiyatı gayet güçlü şekilde, yazılarıyla ve haberleriyle bizlere ulaşmaya devam ediyor.
Bugün itibariyle 103 gündür Silivri’de. Resmi adıyla Marmara Cezaevinden, sesi hiç duyulmayanların gerçeğini aktarıyor. Adli koğuştakilerin pek merak edilmeyen, sadece arada bir dizilere konu olan hayatlarını.
∗∗∗
Hepsi birer mini öykü olan yazılarının sonuncusunda “Ne yapabilirler ki, hapse mi atarlar?” dedi: “Ayaklarımı sürüyerek, küfür savurma ümidiyle avludan içeri girdim, ekranda yalaka göremedim, merdivenlere yöneldim. Bölmeme gidiyordum, basamakları çıkarken yüreğimi alevleyen küfürler savurdum, yandaşlara, yalakalara, zalimlere. Ne yapabilirler ki, hapse mi atarlar…”
Yaklaşık 3 aydır gazeteciliğin son durağında beklediğinden bu denli rahat yazıyor değil. Daha içeri girmeden de iki kez tutuklanıp tahliye olduğunda da hakim karşısına son çıkışında da aynı kendinden eminlikle........
© Birgün
