menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DEM Parti'li Tiryaki: Kayyım ayıbından geri dönülmeli

11 1
06.12.2025

Son yerel seçimlerden bugüne iki yılda 13 belediye başkanı görevden alınarak yerine kayyım atandı. Bu belediyelerden 3'ü CHP'ye 10'u ise DEM Parti'ye ait. Görevden alınan DEM Parti'li belediye eş başkanları hakkında beraat kararları gelirken, iktidar partisi AKP'den bu konuda önemli bir açıklama geldi.

Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun dünkü toplantısında söz alan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, kayyım tartışmalarına ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Şen, AKP’nin komisyona sunduğu raporda demokratikleşme adımlarının daha da ileri götürülmesine yönelik öneriler bulunduğunu belirti ve şunları söyledi:

"Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Yerel Yönetimler Kanunu ve ilgili idari birimlere ilişkin düzenlemeler daha da demokratikleştirilmelidir. Bir belediyeye kayyım atanmışsa, artık o uygulamanın düşmesi gerektiği kanaatimizi paylaşıyoruz."

Geçtiğimiz aylarda Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyıma gerekçe olan davada Ahmet Türk beraat alırken, 'kent uzlaşısı' davasında tutuklanan Ahmet Özer de tahliye edilmişti. Yasal düzenleme aşaması öncesi partiler sürece ilişkin raporlarını Komisyon'a sunmaya devam ederken, bir beraat kararı daha geldi.

Yerine kayyım atanan Van Bahçesaray Belediyesi Eş Başkanı Ayvaz Hazır, hakkında beraat kararı verildi. MA'nın aktardığına göre, Van 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ni kararına yapılan itirazı inceleyen Van Bölge Adliyesi 2'nci Ceza Dairesi, dosyada yeniden hüküm tesis etme yoluna giderek Hazır'ın beraatine karar verdi.

Kararı değerlendiren bianet'e değerlendiren DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, şöyle konuştu:

"Kayyım atamasına konu olan başka dosyalarda da beraat kararları veriliyor. Dolayısıyla bu kararlar da göz önünde bulundurularak kayyım sistemine son verilmesi gerekir. Beraat kararları aynı zamanda kayyım atamalarının hukuksal olarak bir dayanaktan yoksun olduğunu da gösteriyor. Hukuki boyutu bir yana siyasal olarak da Türkiye'de artık neredeyse hiçbir siyasi parti 'kayyım doğrudur' demiyor."

AKP'li Şen'in açıklamasına da değinen Tiryaki, kayyımın yasal dayanağını oluşturan hükmün değiştirilmesi için partilerin Meclis Başkanlığı'na sunduğu, Belediyeler Kanunu'nun ilgili maddesinin değiştirilmesi yönünde kanun teklifinin de bulunduğunu hatırlattı:

"Kayyım rejimine karşı hem toplumsal muhalefet söz konusu hem de uygulamanın sona ermesi gerektiği konusunda siyasal bir uzlaşma var. Bu mahkeme kararları da göz önünde bulundurulduğunda kayyım rejimine bir an önce sona ermesi gerekir. Bu Türkiye'nin bir ayıbı. Varsa Türkiye'de bir parça demokrasi, bu demokrasi ayıbı bir an önce sona erdirilmeli."

Tiryaki, Komisyon'un yapacağı yasal düzenlemeleri işaret ederek, "Orada bazı yasal düzenlemelerin olacağı çok açık, umuyoruz o yasal düzenlemeler içerisinde bunlar yer alır" dedi ve şöyle devam etti:

"Eğer bu konuda bir zaten yasal düzenleme olmazsa yani komisyonun kurulması da, bu kadar çalışma yapması da, dinleme yapması da, bu kadar siyasi partinin yaptığı çalışmada anlamsız hale gelir. Kaldı ki bunun temeli var. Toplumun önemli bir bölümü bu komisyonun çalışmasına destek veriyor. Çatışmaların sona erdiğini, silahların imha edilmesi sürecinin önemli oranda ilerlediğini söylemek mümkün. Bence bu konuda karşılıklı olarak bir güven de oluşmuş durumda. Dolayısıyla bir an önce bu yasal düzenlemeler yapılmalı. Kalıcı barışın tesisi için de bu şart. Bunların hepsini kapsayacak bir yasal düzenleme beklentisi var. Bu Kürt sorunu bir bütün olarak çözmeyecek ama çatışmalı sürecin kalıcı olarak sona ermesini sağlayacak bir adım olacaktır. Bu konuda bir yasal düzenleme yapılırsa biz Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt sorunun çözülmesi konusundaki tartışmaları çok daha rahat yürütebiliriz diye düşünüyorum."

Tiryaki, son olarak TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen 11. Yargı Paketi’ni şu sözlerle eleştirdi:

"10. ve 11. Yargı Paketleri, başta kayyım rejimin olmak üzere, Kürt sorunundaki antidemokratik uygulamalar olsun, Türkiye demokrasisinin kalitesini düşüren bu uygulamalar olsun bir adım atılmış değil. İçerisinde buna dair bir düzenleme yer almıyordu. Maalesef bu yargı paketlerinde Kürt'e........

© Bianet