menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İletişimin Karanlık Labirenti: YALAN

8 13
yesterday

Yalan, iletişimin temellerini sarsabilecek bir güç taşır. Sözlerimiz yalnızca birer işaret değil, güven, güç ve savunma mekanizmalarının taşıyıcılarıdır. Her yalan, bir iletişim performansı gibidir; bazen sözler, beden dili ve ses tonu arasında belirgin bir uyumsuzluk yaratır. Bu uyumsuzluk, psikolojik bir tiyatroya dönüşebilir. Peki, bu tiyatronun perdesini nasıl indirebiliriz?

Yalanın İletişimsel Anatomisi

Yalan, iletişimde üç temel katmandan oluşur:

Sözel Katman: Kelimeler, en doğrudan ve açık mesajı iletir. Bir kişi, “Kesinlikle doğru!” dediğinde, bu sözel bir ifade olarak yalanı doğrudan ortaya koyar.

Sözsüz Katman: Yalancı kişinin göz teması kaçırması, aşırı jest yapması veya beden dilindeki tutarsızlıklar, sözlerin gerçekliğini sorgulatır.

İlişkisel Katman: Yalan, yalnızca bireysel bir iletişim problemi değil, ilişkilerdeki güveni de zedeler. Güven dinamiklerinin kırılması, yalanın en büyük etkilerinden biridir.

Örneğin, bir patron “Bu projeye çok önem veriyorum” derken e-postalarını kontrol ediyorsa, bu sözlerin içindeki mesaj ile bedensel tutumu arasındaki çelişki, yalanın ortaya çıkmasını sağlar. Buradaki soru ise şu olmalı: Hangi katmandaki tutarsızlık, yalanın açığa çıkmasına neden olur?

İletişimsel Sherlock Teknikleri

Meta-İletişim Analizi: Kişinin iletişime dair verdiği mesajları derinlemesine incelemek önemlidir. Örneğin, “Ben asla yalan söylemem!”........

© Başkent'te Karar