menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Selim İleri ve aydın taslakları

28 33
10.01.2025

“Cehennem Kraliçesi”nden “Yaşarken ve Ölürken”e, “Her Gece Bodrum”dan “Ölüm İlişkileri”ne, “Bir Akşam Alacası”ndan “Kafes”e, “Cumartesi Yalnızlığı”ndan “Dostlukların Son Günü”ne, “Bir Denizin Eteklerinde”den “Son Yaz Akşamı”na…

Selim İleri’nin ölümüyle Türk edebiyatı son büyük yazarını yitirmiş oldu.

Romanları, öyküleri, denemeleri, anıları, senaryoları ve yönetmen olarak imza attığı tek sinema filmiyle (“Hiçbir Gece”, 1989) neredeyse tüm sanat kariyerini “küçük obanın bireyleri” dediği küçük burjuva aydınların umutsuz çırpınışlarını yansıtmaya adamıştı İleri. Onların umutsuz aşklarını, hastalıklı sevgilerini, kösnüllüklerini, hayal kırıklıklarını, çıkışsızlıklarını, birbirlerine ve ideallerine ihanetlerini, düzene eklemlenişlerini anlatırken, kendisinden ve çevresinden yola çıkıyordu hiç kuşkusuz. 12 Eylül öncesinde, 1979’da yayımlanan “Ölüm İlişkileri”nde şöyle bir “kehanet” cümlesi geçer örneğin: “Ortalıkta gerine gerine gezinen, küçük salon ifşaatlarıyla devrimcilik oynayan aydın taslakları, olsa olsa faşizmin ekmeğine yağ sürer.”

“DOSTOYEVSKİ KOKUYOR YAŞADIKLARIMIZ”

12 Eylül’den sonra, yeteneklerini büyük oranda reklam sektöründe, düzen medyasında, düzen partilerinde vb. göstermeye başlayan o aydın taslaklarına bakıp duyduğu acıyı ve öfkeyi satırlara döktü İleri. 12 Eylül döneminde ünlenen, ödüller alan, çok okunan bir yazardı ama Yalçın Küçük’ün adlandırmasıyla, “Eylülist romancılardan” biri olmadı. Tam tersine 12 Eylül’ün aydın çevrelerde........

© Aydınlık


Get it on Google Play