menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

NATO ve ABD bizim neyimiz…

24 15
29.05.2025

Belçika'nın Mons kentinde bulunan NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı’ndan (SHAPE) 23 Mayıs’ta yapılan açıklamaya göre; Türkiye, 12-23 Mayıs 2025 tarihleri arasında Konya'daki 3. Ana Jet Üssü'nde Anatolian Phoenix-25 canlı uçuş tatbikatına ev sahipliği yaptı. Almanya, İtalya, Polonya, Romanya, Slovakya ve ABD'den birliklerin katıldığı tatbikatta “yüksek tehditli bir operasyon ortamında gerçekçi muharebe eğitimi” verilmiş… Amaç “gelen barışı, güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumak” mış… Tatbikatta Türk Hava Kuvvetlerinin ileri yetenek ve harekât imkânlarına katılan yeni teknolojik sistemler ön plana çıkarılmış...

Bir yandan Ege ve Akdeniz’de namlular üzerinize çevrilmiş, NATO “sınırları” dışında bırakılan Türkiye’yi açıkça hedef alan ve tehdit mesajları içeren tatbikatlar yapılıyor, öte yandan silahını bıraktırmaya çalıştığımız terör örgütüne, bir diğer adıyla NATO-ABD’nin “kara gücüne” eline tutuşturdukları silahlarla yola devam diye cesaret verilecek…

PKK’nın içindeki bir bölümün liderlerinin yaptığı açıklamalarda bu neredeyse açıkça dile getiriliyor.

Birileri frene basacak.

Girilen yola takozlar yerleştirilecek.

Biz de bunları içimize sokacağız… savunma sanayimizdeki, Silahlı Kuvvetlerimizdeki bilgiler, veriler ortaklaşmaya devam edecek…

“Dost-müttefik” adıyla hem içerideki hem de sınır ötesinden örgütlerimizin yönetimlerini fonlamalarına, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve kültürel bağımsızlığına aykırı müdahalelerine “özgürlük” alanı açacağız…

Bu böyle sürebilir mi…

Türkiye bu yaman çelişkiyi artık çözmek zorunda kalacaktır.

25 Mayıs’ta Suriye'deki HTŞ yönetiminin lideri Ahmed Şara’yla birkaç gün önce bir araya gelen ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, X hesabından yazılı bir açıklama yaptı.

Dedeağaç’taki tatbikat… Silah bırakma süreci… Akdeniz ve Karadeniz’deki sıcak havalar… Türkiye’nin bütün bu gelişmeler karşısında hangi cephede yer alacağı konusunda kararsızlıkları…

Önemli dönemeçteyiz.

İnsan ister istemez daha dikkatli okuyor.

Açıklama şöyle:

“Batı, bir asır önce haritalar, manda yönetimleri, çizilmiş sınırlar ve yabancı yönetimler dayattı. Sykes-Picot Suriye'yi ve daha geniş bir bölgeyi barış için değil emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız. Batı müdahalesi dönemi sona ermiştir. Gelecek, bölgesel çözümlere, ortaklıklara, ve saygıya dayalı bir........

© Aydınlık