menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Toprak Vatan Doktrini

21 7
24.10.2025

“Beşikler vermişim Nuh’a

Salıncaklar, hamaklar

Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,

Anadoluyum ben,

Tanıyor musun?”

Ahmed Arif ne güzel anlatır Anadolu’yu. Her okuyuşta içimizi gurur, umut ve minnet kaplar. Biz de bugün Anadolu’nun, “Mavi Vatan”, “Uzay Vatan”, “Toprak Vatan” doktrinleriyle, namuslu genç ellerde nasıl yeniden yaratılabileceğine birkaç örnek vermeye çalışacağız. Buyurun başlayalım…

Anadolu yalnızca tarih, kültür ve insanıyla değil; aynı zamanda bor, lityum, toryum ve nadir toprak elementleri (NTE) gibi geleceğin kritik ham maddeleriyle de bir hazinedir. Bu nedenle “Toprak Vatan” artık yalnızca duygusal bir ifade değildir; ulusal güvenlik, enerji güvenliği ve teknolojik egemenlik açısından stratejik bir kavram haline gelmiştir. Dünya, iklim kriziyle birlikte fosil yakıtlardan temiz enerjiye, geleneksel sanayiden dijitalleşen yüksek teknolojiye doğru hızla dönüşmektedir. Bu dönüşümün temelinde kritik ham maddeler yatmaktadır.

Elektrikli araçlar, rüzgâr türbinleri, savunma sistemleri, akıllı cihazlar ve nükleer reaktörler gibi ileri teknoloji ürünlerinin üretiminde kullanılan bu elementler, artık ülkelerin kalkınma ve bağımsızlık stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. İşte Türkiye, bu alanda hem doğal bir avantaja sahiptir hem de bu avantajı akıllıca değerlendirmek zorundadır.

Dünya bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 73’ü Türkiye’de bulunmaktadır. Bu oran, ülkemizi bu alanda küresel lider konumuna taşır. Eskişehir-Kırka, Kütahya-Emet, Balıkesir-Bigadiç ve Bursa-Kestelek başlıca bor yataklarımızı oluşturmaktadır. Bor, cam ve seramik sanayisinin ötesinde; nükleer santrallerde nötron soğutucu olarak, uzay araştırmalarında hafif ve dayanıklı alaşımlarda, hatta tıpta bor nötron yakalama terapisi (BNCT) gibi ileri........

© Aydınlık