KKTC seçimlerini, Sayın Tufan Erhürman kazandı. Kendisini tebrik ediyoruz.
Sayın Erhürman, seçim sonrası “Dış politikayla ilgili sorumluluklarımızı Türkiye ile istişare içinde yürüteceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Dış politikadaki tüm meseleler Türkiye ile görüşülerek yürütülecek.” ifadelerini kullandı.
Türk basının gündemi de seçimler oldu. Çoğu gazete nesnel sonuçları paylaştı, KKTC’de Erhürman dönemi başladığını aktardı.
En dikkat çekici Nefes’in attığı başlıktı: “KKTC 2 devletli çözümü değil federasyonu tercih etti.”
Yeni Akit de tersten “KKTC’de Rum aşıkları kazandı” başlığını kullandı.
Türkgün ise geniş bir sürmanşette Bahçeli’nin “KKTC, Türkiye’ye katılmalı” ifadelerini kullandı.

KKTC medyasında da bu konuda ilginç çıkışlar geldi.
SİM TV’de seçimi yorumlayan Mert Özdağ ve Serhat İncirli, “Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi yarın Kıbrıs'tan geri çekilmelidir. Kesinlikle Benim yetkim olsa persona non grata (istenmeyen adam) ilan ederim. Bu adamı alın buradan.” dedi.
Bugün Kıbrıs gazetesi de sürmanşetine Sosyalist Enternasyonel’in çağrısını başlığına taşıdı. “Birleşik Ada umudu yeniden canlandı.” Haberde Sosyalist Enternasyonel’in şu ifadelerine yer verildi: “Birleşik bir ada, hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı Rum toplumu için yararlı olacak ve tüm bölgeye güçlü bir umut mesajı gönderecektir.”
Federasyon demek, Kıbrıs Türk’ün de devletinin yok sayılması, Türkiye’nin Ada’dan asker çekmesi, ABD-İsrail’in bütünüyle Kıbrıs’a yerleşmesi ve Doğu Akdeniz’de emperyalist kuvvetlere büyük bir uçak gemisinin kazandırılması demektir. Bu durum yalnız Kıbrıs Türk’ünü yok etmekle kalmaz, Türkiye’ye yönelik tehdidin büyümesine sebep olur. Sosyalist Enternasyonel bu açıklamasıyla, emperyalizmin payandası haline geldiğini, ABD-İsrail tezlerinin ve emperyalist kapitalizmin sözcülüğünü yaptığını bir kez daha gözler önüne sermiş oluyor.

KUNERALP’LAR YİNE SAHNEDE

Benzer........

© Aydınlık