Şenflasyon: Enflasyon ve üretim-tüketim makası!
Belki de şenflasyon deyimini açıklamakla işe başlasak daha iyi olacak. Şenflasyon, iyi ve müjdeli haber şişikliği demek! Uydurma bir deyim elbette. Eh, dil zaten biraz böyle bir şey değil mi? Bu şen haberlerden biri geçen hafta gündem olan enflasyon raporu ve rakamlarıydı. Bir diğeri de üretim ve tüketim rakamları arasındaki açılan makastı. Önce ikincisinden başlayalım.
Makasın ağzı açık kalırsa kavga çıkarmış. Geçimbilimsel olarak da öyle! Atların yürüyüş çeşitlerini bilir misiniz? En yavaşı ağır aksak, en hızlısı da sprint denilen dörtnal çeşididir. Türkiye’de üretim bir süredir ağır aksak seyir ederken, tüketim sprint yürüyüş halinde! ÖrnekseMayıs 2023’teki düzeyler 100 kabul edilirse; Haziran 2025 itibariyle sanayi üretimi 106,9, parekende satış hacmi 130,3’e çıkmış! Makas tüketim lehine 23,4 puana çıkmış. Bunun 6,1 puanlık kısmı saat, altın, mücevher ve benzeri kuyumculuk ürünlerinin yer aldığı takı-tuku harcama öbeğinden kaynaklanmış, pek elzemdi hani! İki yıldır ülkemizde ‘sıkı para politikası’ uygulanıyor ama işte sonuç bu! Bu politika konut ve taşıt kredilerinde bir dizginlemeye yol açtı elbette. Ancak BDDK verilerine göre, bireysel kredi kartlarında büyüme trendi sürdüğü görülüyor. BDDK rakamlarına 1 Ağustos itibariyle bakıldığında uzun yıllardan beri bireysel kredi kartı bakiyesi (2,385 trilyon TL.) konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinin toplamına (2,438 trilyon TL.) yakın bir düzeye ulaşmış görünüyor! Bu artışın nedeni zorunluluktan kaynaklanan kredi kartı harcamaları olsa gerek! Kısaca tüketici nakit yerine kullanılan kartları bir kredi unsuru olarak kullanmış gözüküyor!
İngilizcesi ‘inflation’ olan bu sözcüğün Türkçe karşılığı olan ‘şişiklik’ yerine uyduruktan bir sözcük olarak ‘enflasyon’ denilmesinin şenflasyonist bir izahı var mıdır, yoksa mizahı mı vardır acaba? Yabancı dillerin boyunduruğundan dilimizi kurtarmak için Atatürk bize öğüt vermiş ve ‘Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır’ dememiş miydi? Dinlemeyen dinlemesin, biz dinleyelim. Sunu-istem dengesizliği nedeniyle ve çeşitli mekanizmalarla (maliyetlerin itkisi, istemin aşırı yükselmesi, açgözlü fiyatlama vd.) parasal şişiklik ortaya çıkıyor ve para satın alma gücü yitimine uğruyor. Bunun tersi de olanaklı, ona da İngilizce ‘deflation’ deniyor, Türkçe ‘İniklik’ diyebiliriz. Şişiklik dolaylı ve dolaysız etkilerle ülkenin para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karşısında değer yitirmesine (devaluation) yol açabilmektedir. Elbette Türkiye’de olduğu gibi bu etki çeşitli araçlarla baskılanabilir.
Haydi son altı yılın hedeflerine........
© Aydınlık
