menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ALASKA’DAN WASHİNGTON'A UKRAYNA GÖRÜŞMELERİ! Putin’in zaferi, Yalan İmparatorluğunun sonu

15 0
24.08.2025

ABD Başkanı Trump’ın 15 Ağustos’ta Rusya Devlet Başkanı Putin’i Alaska’da alkışla ve kırmızı halı sererek karşılaması, Avrupa’nın küreselci liderlerinde ve Atlantikçi basında büyük bir şaşkınlık yarattı. Trump Avrupalı “müttefiklerini” haberdar etmeden ve açıkça dışlayarak Putin ile görüşme kararı almıştı.
Veniamin Popov, New Eastern Outlook sitesinde “Ukrayna krizinin barışçıl çözümünde dönüm noktası” başlıklı yazışınsa “Amerikan ve Batı Avrupalı analistler, Alaska zirvesinin Ukrayna krizinin çözümünde önemli bir adım olmakla kalmayıp, küresel güç dengesinde yeni bir denge kurulması da dahil olmak üzere, dünya siyasetinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
İşte Avrupalı küreselcileri çılgına çeviren gelişme de budur. Uluslararası ilişkiler uzmanı ve eski Fransız Bakan Pierre Lellouche’un belirlemeleri kayda değer: “Bugün, Amerika'nın başkanının değiştiğini ve artık Biden'ın başkan olmadığını görüyoruz. Karşımızda bu savaşı istemeyen, bu işe karışmak istemeyen, doğrudan silah göndermek bile istemeyen ve Avrupalılardan silahları satın alıp Ukraynalılara vermesini isteyen ve üstelik Ukraynalılardan daha önce harcadıkları parayı geri ödemelerini isteyen bir Trump var. Avrupalılar hazır olmadıkları için panik yapıyorlar. Bir dönem değişiyor. 75 yıldır, Amerikalıların sağladığı sürekli ve ücretsiz güvenliğe alıştık. Şimdi ise aniden, artık ilgilenmediklerini söylüyorlar. Kendi başınızın çaresine bakın”.

Trump 13 Ağustos’ta Putin ile Alaska’da buluşacağını açıklaması, Avrupa”nın küreselci liderlerini telaşa düşürmüştü. Vakit kaybetmeden birkaç saat sonra tepkilerini gösterdiler. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Polonya Başbakanı Donald Tusk, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen hızla müzakere ederek ortak bir bildiri yayımladılar. Yazının ilerleyen bölümlerinde bu liderleri “Yalan İmparatorluğunun Küreselci Liderleri” diye yazacağım. Çünkü aynı ekip 18 Ağustos’ta Zelensky ile birlikte Washington’un yolunu tutacak ve suç işlemiş öğrenciler gibi Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump’ın karşısına dizilmiş ve sandalyelere oturtulmuştu.
Beyaz Saray’a geçmeden önce bu Avrupalı liderlerin altı aydır savundukları Ukrayna destekçisi ve Rusya düşmanı tezlerine değinelim.

Trump’a karşı cepheden karşı çıkamayan bu boyun eğdirilmiş küreselciler yayımladıkları bildiride “Başkan Trump'ın Ukrayna'daki katliamı sona erdirmek, Rusya Federasyonu'nun saldırı savaşını durdurmak ve Ukrayna'da adil ve kalıcı barış ve güvenliği tesis etmek için yürüttüğü çalışmaları memnuniyetle karşılıyoruz” diyor ve Trump’a desteklerini sunuyor.
Ardından sözüm ona Trump’ın bugüne kadar dikkate almadığı şartlarını sıralıyorlardı: “Ukrayna'ya desteğimiz ve Rusya’ya baskı uygulamamız sürecek” ve “Ukrayna'nın kaderi Ukrayna ve Avrupa olmadan belirlenemeyecek” deniyor. Ve aynı tekerlemeleri sıralayarak “Ukrayna’nın güvenlik garantileri” ve “ateşkes sağlanması” konularını gündeme getirdiler. Daha henüz görüşme olmadan Macron, Starmer ve Merz ile görüşerek yaptığı açıklamada, Zelensky’nin de dahil edileceği “gelecekteki görüşmelerin Avrupa topraklarında yapılmasını” istiyordu. Bu savaş baronları The Guardian’ın hatırlattığı gibi “100'den fazla ülkede ayak basar basmaz tutuklanacak bir savaş suçlusu” ilan ettikleri Putin’i şimdi Avrupa topraklarına davet ediyorlar.

Çin medyasından Global Times bildiriyi şöyle değerlendirdi (*): “Bildiri, Trump'ın önerdiği barış anlaşmasına değinmek bir yana, Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulanacağı tehdidinde bulunarak, Avrupa ile ABD arasındaki görüş ayrılıklarını vurguladı ve Ukrayna krizinin çözümünün karmaşıklığını ortaya koydu. Avrupa kıtası, kalıcı barış ve istikrara ulaşmak için daha uzun bir yol katetmesi gerekiyor”. Global Times, “Avrupalıların bu tutumunun güvenlik ve stratejik bağımlılık konusunda ABD'ye olan bağımlılıkları, Transatlantik Ortaklığa olan........

© Aydınlık