menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mısır'dan Çin'e Türkiye'nin üretim ve ittifak derinliği

11 6
13.09.2025

Bir zamanlar Japon Kaptan Hara (Tameichi Hara 1900-1980), Pasifik Cephesi’nin en karanlık saatlerinde şunu söylemişti: “Japonlar sayarken, Amerikalılar düşünmeden mermi harcıyorlardı.” Bu cümle, üretim gücünün savaşın kaderini nasıl belirlediğini özetleyen en çarpıcı ifadelerden biridir. II. Dünya Savaşı’nda ABD, sadece üç yıl içinde 276.000 uçak üretti. Aynı dönemde sivil otomobil üretimi 139 adetle sınırlı kaldı. Dakikada 25 bin litre yakıt tüketen bir makine devleti, üretimle savaşı kazandı. Bugün ise bu makine, Çin’in eline geçti.

Bugün, küresel dengeler yeniden derinden sarsılırken, bir ülkenin gerçek gücünün yine onun "üretim gücü" ile tanımlandığını görüyoruz: Savaştan önce caydırıcılık, savaş sırasında direnç ve savaş sonrasında yeniden inşa kabiliyeti.

ABD, hâlâ teknoloji ve askeri bütçesiyle liderlik iddiasını sürdürmektedir. Ancak üretim kapasitesi, özellikle seri üretimde, Çin’in gerisinde kaldı. 2023’te Çin, günde 80 bin otomobil üretti — bu, ABD’nin yaklaşık 18 katı. Ve bu üretim, kapasitenin yalnızca `’ı kullanılarak gerçekleşti.

Çin, üretimde artık “insan faktörünü” minimuma indirdi. Yapay zekâ destekli fabrikalarda günde 100’den fazla füze üretilebiliyor. Bazı kaynaklar, NATO’nun bir yıl boyunca üretebildiği füze miktarının, Çin’in tek bir fabrikasının bir günde üretebileceğiyle eşdeğer olduğunu iddia ediyor. Bu, sadece sayısal bir üstünlük değil; üretim sistematiğinin tamamen yeniden tanımlandığı bir dönüm noktasıdır. Askeri-endüstriyel kapasitesi, "üçüncü dünya savaşı çıkmadıkça bu silahlar asla tükenmeyecek" esprisini haklı çıkaracak bir kapasiteye ulaşmış durumdadır.

Rusya, Sovyetler Birliği'nden miras kalan ve onlarca yıl dayanabilen stoklama kültürü ile Ukrayna savaşında ayakta kalabildi ama onlarca yıllık stoklar tüketildi. Rusya, üretim kapasitesini savaş ortamında yeniden canlandırmayı başardı ama kalite ve sürdürülebilirlik açısından ciddi sorunlar barındıran bir süreçten geçmektedir.

Avrupa, üretim krizinin eşiğinde. Almanya, on çeyrek boyunca büyümeyi başaramadı. Mercedes-Benz kârında V düşüş, Thyssenkrupp 11 bin kişiyi işten çıkarma kararı aldı. Rheinmetall gibi savunma devleri Bulgaristan’a fabrika kurmayı planlıyor çünkü Almanya artık kendi topraklarında bu üretimi ucuz ve hızlı yapamıyor.

© Aydınlık