menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsanlığın su hazinesi ve Türkiye’nin konumu

16 9
07.05.2025

Suyun hikayesi, insanlık tarihi kadar eski. Nil Nehri’nden Fırat’a, Asya’nın karasularından Anadolu’nun şelalelerine...Su yaşam demektir. Şehirlerimizi su yolları üzerine kurmamızla tarih yazmaya başladık diyebiliriz. En eski şehir planlarından günümüze temel bir mantıktır bu.

Eski Mısır uygarlığının merkezi olan Nil Nehri, tarım için verimli topraklar ve ulaşım yolu sağlayarak Kahire'nin gelişimini hızlandırmıştır. Bugün Nil'in aşağı kesiminde yer alır ve Afrika'nın en kalabalık şehirlerinden biridir. Doğu Çin'de Yangtsı Nehrinin denize döküldüğü noktada kurulan Şangay, ticaret ve sanayi merkezi olarak gelişmiştir. Nehir sistemi, iç deniz ticareti ve ekonomik büyüme için kritik öneme sahiptir. Orta Çağ'da Seine Nehri üzerinde kurulan Paris, Orta Avrupa'nın önemli ticaret yolları üzerinde yer aldı. Nehir, şehrin kültürel ve ekonomik merkezi haline gelmesine katkı sağladı. Roma İmparatorluğu döneminde Thames Nehri üzerinde kurulan Londra, tarihsel olarak İngiltere'nin siyasi ve ekonomik merkezi olmuştur. Nehir, liman faaliyetleri ve ulaşım için hayati öneme sahiptir. Sumida Nehri, Edo döneminin başkenti olmasında (günümüz Tokyo) rol oynamıştır. Nehir, iç su yolları ve liman gelişiminde önemli bir konumda yer almıştır. Gözbebeğimiz İstanbul! Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birleştiren Boğaziçi ve doğal limanı olan Haliç, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde ticaret ve savunma için stratejik öneme sahipti. Bugün Avrupa ve Asya arasında köprü görevini sürdürür. 17. yüzyılda Hollandalılar tarafından Hudson Nehri boyunda kurulan New York şehri, ABD'nin ticaret ve finans merkezi olmuştur. Nehir sistemi, iç kesimlere ulaşım için kilit rol oynamıştır.

Bugün, iklim krizi ve nüfus patlaması ile su, geleceğin en kritik kaynaklarından biri haline geldi. Dünya Bankası verilerine göre, 2050’de küresel su talebi -30 artacak. Bu bağlamda, Türkiye, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan), Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve komşu ülkeler; İran, Suriye, Irak, Rusya, Macaristan, Çin arasında su yönetimi konusunda iş birliği yapmak sadece bir fırsat değil, bir zorunluluktur.

Su stresi, yıllık su tüketiminin mevcut kaynaklara oranıdır. Su stresini temel alan aşağıdaki tablo, Dünya Kaynak Araştırmaları Enstitüsü (WRI), BM ve ülke raporlarına dayanmaktadır (TABLO -1):

Konuyu derinleştirmek için kullanacağım bir diğer tablo ise sulama etkinliğini temel alan ve ülkelerin iş birliği zorunluluğunu açıklayan aşağıdaki tablodur (TABLO-2):

Tablo, Türkiye ile iş birliği olanağı olan ülkelere göre nitel ölçütlerle düzenlenmiştir. Yüksek potansiyelde, ilgili ülke hem yüksek tarım bağımlılığına hem de düşük sulama etkinliğine sahipse, Türkiye ile iş birliğiyle kazanç sağlayabilir. Orta, tarım bağımlılığı ve sulama etkinliği dengeli durumu anlatır. Düşük potansiyel ise tarım sektörü küçükse veya sulama etkinliği zaten yüksekse iş birliği potansiyeli sınırlıdır.

Ülkenin GSYİH’sında tarım sektörünün payı yüksekse, ülkenin su kaynaklarına olan bağımlılığı o kadar büyüktür. Türkiye’de tarım %6,9 GSYİH’ya katkı sağlarken, Çin’de bu oran e’tir. Bu, Çin’in tarımsal sulamada büyük bir su tüketicisi olduğunu gösterir.

Sulama etkinliği ise kullanılan suyun ne kadarının verimli şekilde........

© Aydınlık