menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çin'e Türkistan... Ya buradaki Kürdistan?

138 3
31.07.2025

AKP-MHP kanadının "Terörsüz Türkiye" adını vererek başlattığı süreci parlamenter planda yürütmekle görevli Meclis komisyonunun hangi partilerin katılımıyla ve hangi ad altında oluşacağı bu akşam belli olacak.

1 Ekim 2024'te Bahçeli'nin DEM milletvekillerinin ellerini sıkmasıyla başlayan, Kürt muhalefetinin "Barış ve Demokratik Toplum" diye adlandırmayı tercih ettiği süreçte, üzerinden tam 10 ay geçtiği halde, hâlâ demokrasiye, özgürlüğe, halkların eşitliğine ve barışa susamış olan kitlelerin beklentilerini karşılayan bir adım atılmış değil...

Devlet terörü sadece Kürt ulusal direnişine karşı değil, CHP'nin halkoyuyla seçilmiş yerel yöneticilerinden mevcut terör rejimine karşı çıkanlar da dahil, demokrasi ve özgürlük özlemi içindeki yurttaşları hedef almaya devam ediyor.

10 ay bekledikten sonra tam da Meclis'in iki aylık yaz tatiline girdiği bir dönemde yasak savarcasına oluşturulan komisyonun yapısını, gündemini ve önüne koyacağı hedefleri görmeden, dahası bu girişimin AKP-MHP kanadı tarafından kendi dikta yönetimini uzatmak için istismar edilmeyeceğinden emin olmadan gerçekçi bir yorum yapmak mümkün değil.

Türkiye'de 1946'dan beri nerdeyse 80 yıldır tüm demokratikleşme girişimlerinin, onların hemen ardından da halklarımıza dayatılan sivil ya da askersel baskı rejimlerinin canlı tanığı ve de mağduru olarak yeni gelişmeleri de büyük bir sabır ve dikkatle izlemeyi, gerektiğinde tüm demokrasi güçlerimizle birlikte tavır koymayı görev biliyorum.

Bu izleme sürecinde Türkiye'yi de yakından ilgilendiren iki olayın milliyetçi medyaya yansıtılma tarzı, beni ciddi surette endişelendirdi.

İlki, Belçika Savunma Bakanı Theo Francken'in büyük bir askeri delegasyonla İstanbul'daki IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'na katılıp Türkiye savaş sanayiinin güçlenmesine büyük övgüler düzdükten sonra Ankara'ya geçerek Anıt Kabir'de Atatürk'ün mozolesi önünde diz çökmesiydi.

Milliyetçi Flaman partisi N-VA'nın liderlerinden biri olan Francken'in bundan altı yıl önce milletvekili sert şekilde eleştirdiği Türkiye'ye bugün savunma bakanı olarak bu denli övgüler düzmesinin ardında NATO üyesi ülkelerin silahlanma harcamalarını artırmasına destek hesabı yatıyordu.

NATO'nun son zirve toplantısında alınan üye ülkelerin toplam ulusal gelirlerinin yüzde 5'ini savunma harcamalarına tahsis etmesi kararına en sadık şekilde ve en hızlı uyan Belçika Devleti oldu. Savunma Bakanı Francken, bu artırım sayesinde silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için önümüzdeki on yılda 34 milyar Euro'luk yatırım yapılacağını iftiharla duyurmuş, muhalefetteki Belçika İşçi Partisi (PTB) ise bu çılgın silahlanma projeleri nedeniyle Belçika'da 2029 yılına kadar 620 Milyar Euro'luk bir bütçe açığı oluşacağını açıklamıştı.

Mozolede diz çöktüğü için alkışlanan bakanın siyasal gerçeği

Ankara'daki mozolede diz çöken Francken'in tüm dostluk jestlerinin, insansız hava araçları ve hava savunma sistemleri konusunda Türk askeri-sanayi kompleksi ile daha sıkı bir çıkar birliği sağlama amacına yönelik olduğunda kuşku yoktu. Daha da ileri giderek, gelecek yıl aynı amaçla Türkiye'ye Prenses Astrid'in başkanlığında bine yakın işadamının dahil olacağı bir "Kraliyet Ekonomi Misyonu" göndereceğini müjdelemişti.

Dahası, tüm bu askeri işbirliği gösterileri, gelecek yıl NATO Yıllık Zirvesi'nin Türkiye'de gerçekleştirileceği bir döneme rast getirilecekti.

Francken'in bu gösterileri ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel'i de son derece duygulandırmış, kendisine hemen bir mesaj göndererek "Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine bağlı milyonlarca yurttaş adına size bir kez daha teşekkür ediyor, en kısa zamanda sizi şahsen tanımayı ve sizinle fikir alışverişinde bulunmayı arzu ediyorum" diyordu.

Bu duygusal coşkular sürecinde görmezlikten gelinen bir gerçeklik daha var... Savunma Bakanı Theo Francken, bırakın Türkiye tipi üniter devleti, Belçika'nın üç toplumlu ve üç bölgeli federatif yapısını dahi yeterli bulmayıp ülkenin kuzeyinde ve Brüksel'de........

© Artı Gerçek