Konuşmadan Kaybolmak
Bazı sessizlikler var, insanı bağırmaktan daha çok yoruyor. Söylenmemiş sözlerin, yutulmuş cümlelerin ağırlığı öyle birikiyor ki, bir noktadan sonra artık ne konuşmak istiyorsun ne de susmak. Arada kalıyorsun. İnsanın kendi içine çekilmesi bile bir tercihten çıkıyor, bir zorunluluğa dönüşüyor. “Beni anlamadılar” demiyorsun mesela, “Anlatamadım” diyorsun. Çünkü çoğu zaman kelimeler, içinden geçeni taşımaya yetmiyor. Duygularını tam anlatacak bir dil henüz icat edilmedi gibi hissediyorsun.
İlişkilerde de böyle olmuyor mu zaten? Bazen iki kişi yan yana duruyor ama aralarında bir çöl var. Ne........
© Anayurt
