Onlar görevlerini kötüye kullandılar mı? Hırsızlık yaptılar mı? Casus muydular? Acaba itirafçı olacaklar mı?

Suçlamalardan ve savlardan (iddialardan) sonra sorular başlar. Sorulardan sonra da çamurun izi kalır. At iziyle it izinin birbirine karıştığı ortamdaysanız izler bulaşır, temizleyemezsiniz. En kötüsü budur. Siyaseti çamur olan bir ülkenin her tarafı lağım çukuruna döner. Pislik içinde yaşar ve gelecek kuşaklara bir çok sorun bırakarak ölür gidersiniz.

Anımsıyor musunuz, ülkenin birinde bir tarafsız (!) Cumhurbaşkanı 27 Ocak 2023 günü “Bunlar darbeci, darbeci, bunlar vesayetçi. CHP çöp, çukur, çamur...” demişti? Daha önceleri de vardı ama Türk siyasal yaşamı o günden bu güne görevi kötüye kullanmak, rüşvet, hırsızlık ve çamur içinde debelenmektedir.Muhalif belediyelerdeki insanlar birdenbire gözaltına alınıp kaçmasın, deliller karartılmasın diye tutuklanmakta ve açılan davaların iddianamelerinde delillerin daha kuvvetli hale gelebilmesi için dosyanın düzenlenme süresi kasten uzatılabilmektedir.

Bu tür ihbar, şikayet ve kindarlıkla çamur atma olayları çocuklukta başlar. Çalışkan bir öğrenciyi kıskanan üç dört arkadaşı onu öğretmene kopya çekti diye şikayet ederler. Öğretmen inanır ya da inanmaz ya da araştırır ya da araştırmaz önemli değildir. İstenen olmuş çamur atılmış, izi kalmıştır. Bunun adı akran zorbalığıdır. Uygar ülkelerde de vardır ama onlar uygar bir eğitimden geçtikleri için bizdeki gibi büyüdüklerinde bu akran zorbalığını faşizm haline........

© Akdeniz Gerçek