Hukuk kalmadı, “strateji” verelim
Geçen hafta MHP lideri Bahçeli’nin “Tahliye edilmesi hayırlı olur” sözlerinden de yola çıkarak zaten yıllardır haksız yere hapiste tutulan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğüne kavuşup kavuşmayacağını tartışıyorduk. Hatta DEM Parti çevreleri Demirtaş’ın tahliyesinin “saatler” içinde bile mümkün olacağını söylüyordu. Zira AİHM kararı artık kesinleşebileceği kadar kesinleşmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu ülke yargı ülkesidir. Yargı bu konuda ne derse ona uyarız” demişti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklaması da sanki tahliyenin habercisi gibiydi: “Bu karar (AİHM’in Türkiye’nin itirazını reddetmesi) mahkemeye ulaştığında mahkeme değerlendirmesini yapacak. Demirtaş şu anda hükümözlü. Mahkeme bütün boyutlarıyla kararı inceleyecek. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi terör propagandasından 4 yıl 8 ay ceza vermişti. 31 Ekim 2019'a kadar bu cezası infaz edildi. Kobani'den 20 Eylül 2019'da tutuklama verilmişti. Tamamen yargı süreçleriyle ilgili bir konu.”
Ancak hükümet politikaları üzerinde ne ölçüde etkili olduğun bir türlü kestiremediğimiz Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, aynı günlerde uluslararası mahkeme kararlarına ilişkin “Asıl olan ulusal yetkilerdir, uluslararası düzenlemeler ve kararlar talidir” deyiverdi. Hal böyle olunca hapse atılması nasıl bir siyasi kararsa, tahliye edilmesinin de siyasi bir karar olacağını bildiğimiz Demirtaş’ın durumu belirsizlik labirentine girdi.
Biz bunları tartışırken bir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis