menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dört nal bir at, biraz da kılıç şakırtısı

19 0
16.07.2025

Ülke gündemi malum: PKK’nın silah bırakması ve Erdoğan’ın bununla ilgili yaptığı “tarihi” konuşma. Doğrusu, konuşma tarihi olmaktan ziyade tarih üzerine bir konuşmaydı ama ortaokul üç düzeyinde bir tarih. Bir ara konuşmanın hamaset dozu o kadar yükseldi, o kadar Malkoçoğlu kanalına girdi, o kadar atlardan, kılıç şakırtılarından bahsetmeye başladı ki insan, salonda bulununlar “Allah Allah” nidalarıyla kefere üzerine hücuma kalkacak zanneder. Hamasi havanın tamamlayıcısı olarak konuşmanın yerli yersiz alkışlarla kesilmesi de oldukça sıkıcıydı.

Silah bırakma, toplumsal barışın kurulması gibi ciddi meselelere böyle hamasi bir şekilde yaklaşılması insanda bir burukluk ve endişe yaratıyor doğrusu. Erdoğan’ın konuşması, içte ve dışta barışı, huzuru önemsemekten, öncelemekten ziyade yeni cepheler oluşturma motivasyonuyla yazıldığı ve yapıldığı için tarihten amaca göre seçilmiş askeri başarılar üzerine bina edilmişti. Sosyal ve siyasi yönleriyle bütün insan hayatının yapay zeka yoluyla kökten, adeta bir devrim ölçeğinde yeniden şekillenmeye başladığı bu dönemde toplumsal birlikteliği “Türk, Kürt ve Arap atlarının rüzgarının Çin Denizi’nden Adriyatik’e yaydığı serin esintiler” üzerine kurmak bütün kabadayılığına rağmen aslında oldukça acıklı ve trajikomik. Cumhurbaşkanı Erdoğan eğer bunları samimi biçimde inanarak söylüyorsa süfli bir romantizm -ki çok tehlikeli bir şeydir- yok taktik icabı söylüyorsa muhataplarını hiçbir şey bilmeyen cahil ve aptal yerine koyan bir manipülasyon girişimiyle karşı karşıyayız demektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki bir başka manipülasyon girişimi de DEM........

© Agos