Filistin için hangi adalet?
“Soykırımı bize canlı yayında izlettiriyorsunuz, daha ne olsun?” dedi genç kadın, “şimdi de üstünü örtmek için elbirliği ediyorsunuz”!
Gazze Soykırımı denince dünyanın genç insanlarıyla yaşlıları arasında bir uçurum olduğunu fark ediyorsunuzdur.
Bir yanda Soykırımı inkâr etmek, küçümsemek için devasa çaba sarfeden, neredeyse tüm kurumlara, iletişim kanallarına hâkim, sadece bildiğini okuyan bir muktedir kitle mevcut. Çoğu Küresel Kuzey’den…
Bunlara rağmen çatlak ses çıkaran, Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi, Birleşmiş Milletlerin uzman kuruluşları ve önde gelen hükümetlerdışı kuruluşlar elbette var, ancak edimleri sistemli olarak muktedir kitle tarafından engelleniyor. Ya da bu kurumlar, Gazze’yi resmen sömürgeleştiren BM Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı yüz kızartıcı kararında olduğu gibi İsrail ve Batı lehine istismar ediliyor.
İnkârcıların karşısında ise ağırlıklı olarak gençler ve kadınlardan oluşan, gayet dirençli, küresel, gökkuşağı bir kitle var. Bunlar Soykırımın Gazze ve Filistin üzerinden canlıyı, suyu, toprağı, havayı, hâsılı hayatı yok etmenin pilot projesi olduğunun bilincinde. Bu bilinç düzeyindekiler için ölüm makinesi İsrail’in özellikle çocukları ve kadınları hedef alması tesadüf değil. Keza, dünyayı yönlendirirken aslında geleceğini rehin alan, Silikon Vadili, soykırımın kasıtlı suç ortağı milyarder teknofaşistler de kader değil onlar için. Çocukları, gençleri ana tehdit........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein