Bu köy şatoya aittir
“Şato” bir Franz Kafka romanı.
Romanda geçen, “bu köy şatoya aittir” cümlesi, romanın bir özeti niteliğindedir. Köy de, yaşayanlar da kısacası her şey şatoya aittir.
Köye gelen K., bir yabancıdır. K., köye geldiğinde akşamdır, bir hana gider ve uyuyakalır. Fakat handa ikamet eden ve geceleyen kişi bir anlamda şatoda ikamet etmiş ya da gecelemiş sayılır. Kimse konttan izin almadan bunu yapamaz. K.’nın böyle bir izni yoktur. K., kontun çağırdığı kadastrocu olduğunu, yardımcılarının yarın arabayla arkadan geleceklerini söyler.
Köylüler pek konuksever değildir. Handa bir adam, “konukseverlik bizim adetimiz değildir, konuklara ihtiyacımız yok” der. Adam K.’ya, alt tabakada olduklarını, kurallara uyduklarını ve bu nedenle de kusurlarına bakmamasını söyler.
Artur ve Jeremias adındaki iki adam K.’nın yardımcısı olurlar. Fakat onları kimin görevlendirdiği belli değildir. K., onlara şatoya gitmek için bir kızak ayarlamalarını ve sabah altıda kapının önünde hazır olmalarını söyler. Adamlardan biri “tamam der fakat öteki adam araya girer: “Peki diyorsun ama, bunun olanaksız olduğunu biliyorsun.” İlk konuşan adam da, “doğru söylüyor, bu olanaksız, hiçbir yabancı izinsiz şatoya giremez” der. İzni kimden alacaklarını da bilmezler.
Köylüler K.’nın bir kadastrocu olduğuna inanmazlar. Çünkü köyde kadastroculuk hiçbir iş yoktur.
Bu köy ve köydeki her şey, hatta yaşayan insanlar bile şatoya aittir. Köydeki bütün yapıyı ve ilişkileri belirleyen şatodur. Herkes şato için çalışır. Köyde bireyden, bireysellikten, özgürlükten söz etmek mümkün değildir.
K., Barnabas adında bir ulak ile tanışır. Barnabas ona bir mektup verir:
“Sayın Bayım! Bildiğiniz üzere Efendimizin hizmetine alınmış bulunuyorsunuz. Bağlı bulunduğunuz en yakın amiriniz köy muhtarıdır, kendisi sizi işinizle ilgili bütün ayrıntılar ve ücretler konusunda bilgilendirecektir ve siz ona karşı sorumlu olacaksınız. Yine de gözüm üzerinizde olacak. Size bu mektubu getiren Barnabas, zaman zaman size uğrayıp arzularınızı soracak ve bunları bana iletecek. Koşullar elverdiği ölçüde ben her zaman yardımınıza hazır olacağım. Çalışanlarımın hoşnut olmalarını çok önemserim.” İmza okunaksızdır, X. Daire Amiri yazar.
K., sürekli olarak şato ile iletişim kurmaya çalışır. Bunun için de şatodan yetkili bir memurla konuşmak ister. Köye kadastrocu olarak görevlendirilmesine rağmen, işi ile ilgili bir şey yapamaz. Bu durumu da bir türlü şatoya anlatamaz.
K., bir gün başka bir handa kalmak ister. Fakat hancı bunun mümkün olmadığını söyler. Çünkü bu handa sadece şatodaki beyler kalabilir.
Romanda........
© Afyon Postası
