Trump’ın Ortadoğu vizyonu ve Kürtlerin kaderi
Suriye’de bir ABD diplomatik misyonu oluşturmak için güvenlik ve politik şartlar müsait olmadığı sürece, Amerikan yönetimi bu ülke ile ilişkilerini Türkiye’deki diplomatik temsilciliği üzerinden yürütecek. Bu nedenle yakın gelecekte, Şara’nın ya da temsilcilerinin bu tür İstanbul ve Ankara ziyaretleri sıklıkla yaşanacağa benziyor.
HTŞ yönetimi, Trump başkanlığındaki Amerikan yönetimi nezdinde hızla meşruiyet kazanıyor. En önemli adım, Riyad’da 14 Mayıs günü Şara’nın Trump ve Suudi prens Muhammed bin Salman’la bir araya gelmesiydi. Bu görüşmeye Erdoğan da telekonferans yoluyla katıldı. Türkiye ve Suudi Arabistan yönetimlerinin girişimleri sonucu ABD’nin Suriye’ye yönelik ekonomik yaptırımları altı ay askıya aldığı duyuruldu. Bunu takiben, Avrupa Birliği de 20 Mayıs itibarıyla tüm yaptırımları kaldırdı. Riyad görüşmesinde Şara’nın Trump üzerinde olumlu bir izlenim bıraktığı belirtildi. Şara’ya beş maddelik bir “ev ödevi” verildi. HTŞ yönetimi bu talimatlar uyarınca ilk olarak Hamas unsurlarını Suriye’den sınır-dışı ettiğini açıkladı. Şara’nın İstanbul’a esas olarak Barrack’a bu konuda rapor vermek için geldiği anlaşılıyor.
Diplomatik trafik, Riyad toplantısı ve İstanbul ziyaretiyle sınırlı değil. 15 Mayıs’ta Antalya’da ABD dışişleri bakanı Marco Rubio, Türk meslektaşı Hakan Fidan ve HTŞ dışişleri sorumlusuyla bir araya geldiler. 20 Mayıs günü, Türkiye ve ABD dışişleri heyetleri Washington’da toplanarak Suriye üzerine bir ortak çalışma grubu kurduklarını açıkladılar. Öte yandan, İsrail ve Türk askeri temsilcileri arasında Bakü’de bir askeri koordinasyon mekanizması oluşturulmuş bulunuyor.
Bütün bunlar olurken, ABD dışişleri bakanı Marco Rubio’nun Suriye’de tam bir çöküş ve iç savaş tehlikesi bulunduğunu söylemesi tuhaf karşılandı. Ama bakanın demeci dikkatli okunduğunda, bu tehlikeyi engellemek adına yaptırımları kaldırdıkları anlamı çıkıyor. Rubio ayrıca, Suriye geçici hükümeti mensuplarının FBI denetiminden geçemediklerini ve ABD’nin Şam büyükelçiliğini açmama nedeninin güvenlik kaygıları olduğunu da belirtti.
Riyad-Şam-Ankara-Washington ekseninde yoğunlaşan diplomatik trafik, Trump yönetiminin Ortadoğu’da 7 Ekim-sonrası konsolidasyon yolunda adım atmakta olduğunun göstergesi. Son dönemde İsrail’in Netanyahu hükümeti bir........
© Açık Gazete
