Bilinenin / bilinmeyenle diyalektik dansı -karalamalar-
Not: Yazıyı okuma rehberi: Paragraflar arasında anlam bütünlüğü dışında içerik yeknesaklığı yoktur.
Siz bildiğiniz şeyleri mi düşünürsünüz yoksa bilmediğinizi mi? Sizi bilmem ama ben, bilmediklerimi. Bilmediklerimi düşünürken en büyük yardımcılarım onları inkâr etmeme rağmen, elimden tutan bildiklerimdir. Herkes bildiklerini düşünürse -sanki sabit bilmek(gerçek) varmış gibi- bilinmeyenler nasıl bilinir hâle gelebilir ki?
Öylesi bir zavallı hali vardı ki- niye diye sormadım – mutlak bilmekten(inançtan) yaşadığı düşsel mahkumiyeti, zihinsel fakirliği düşünemeyecek kadar gözleri kararmış duruyordu. İnsanın sormadığı sorulara sarsılmayan inancı, onu, küçülten kabullenmelerin en büyüğüdür. Soyluluğun ne tür bir şekliydi bu; zavallı soyluluk.
Bilinenin ardında bir zamanlar sonsuz sayıda bilinmeyenler vardı. O bilinmeyenler bilinenle birlikte sonsuzluğa havale edildi. Beni korkutan, gelecekte, son bilinenin arkasındaki sonsuzluğun ne olacağı.
Bilinenin yardımıyla bilinmeyeni düşündüğümde, içinden çıkmakta zorlandığım anlarda, bunalımı yaşarken, sevgili kaos; loş karanlıkta devreye girer, kavuşamamış, birbirine hasret sevgililerin düşlerinin birbirini bulması için yaptığı dokunuş örneği, anlaşılamayanı benimle buluşturur, yolumu aydınlatmak için düşünsel ışığı önüme serer.
Tümdengelim mantıksal çıkarım oyununda, bilinmeyenle, bilinenin harmanlanması, bilinenin farklılaşması, bilinmeyenin şekillenmesi ve soru olarak usumuzu zorlamaya başladığına tanık oluruz. Çünkü tümdengelim bilgi arttırıcı bir süreç değildir. Bilinenler bilinmeyenlere giden yolu aydınlatıp, yüzyıllardır süren karanlık korkularımıza mum ışığı ölçüşünde de olsa ışık verir.
Bilemediğimden korkan insan, korkularına yalvarma, onlar tarafından affedilme ve hatta........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d