YAŞAM KAZANIMLARI
Çok eskiden ellili, altmışlı hele de yetmişli yaşlara erenlere kocamış derdik!
Yaş aldıkça, yaşların yetmişlerine seksenlerine erdikçe, sayıların artışlarına çok da ihtiyar, yaşlı dememek durumuna geldik.
Elbette yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz bir şey var. Ataol Behramoğlu da bunun ayrımında olmasa bu şiire imza atar mıydı?
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
Zaman uçuyor mu? Yaş aldıkça bize mi öyle geliyor yoksa? Önemli olan yaşamanın her rengi, dokusu, sesi, soluğu, kokusu, aydınlığı, karanlığı ile öğreneceklerimizin ayrımına varmak, ders çıkarmak, sorumluluk almak…
***
Çocukken, gençken, aman bir an önce geçsin de yaş alalım, diye düşünürdük. Ama yaş sayıları arttıkça eyvah eyvah diye yakınmaya, korku duvarlarına yaslanmaya başladık!
Sık sık yaş sayılarımı anıyorum, ben de 79’umun sokaklarında geziniyorum diyorum. b enim de yaşadıklarımdan öğrendiğim, kazandığım ne çok şey var diye söyleniyorum.
Yaşamak güzel şey be kardeşim diyorum Nâzım sesiyle… Umudun, sevginin, barışın, özgürlüğün,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d