Öcalan (ve ABD) ile anlaşma ne?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Ekim 2024’te Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (DEM Parti) yakınlık gösterip terörden müebbet hapse mahkûm Abdullah Öcalan’a, kurduğu PKK’yı feshetmesi kaydıyla TBMM’de siyaset yapma yolunu göstermesinden bu yana, her biri şaşırtıcı birçok gelişme yaşıyoruz. AK Parti’nin anayasayı değiştirme çabalarına, MHP’ye ilaveten DEM Parti ve Öcalan’ın da destek verdiği anlaşılıyor.
Türkiye’ye son 50 yılda maddi ve manevi devasa zararlar veren, demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden uzaklaşılmasında önemli bir etkisi olan, adı kimilerine göre “terör”, kimilerine göre “güneydoğu kimilerine göre ise “Kürt” sorunu olan, bana göre adını bile isabetle koyamadığımız bir “demokrasi ve hukuk” sorunu olan bu konuda, Öcalan (ve ABD) ile bir anlaşmaya varılmış olduğu, bizleri şaşırtan gelişmelerin de bu çerçevede gerçekleştiği ortaya çıkıyor. Bahçeli’nin Öcalan’a çağrısının, buna uyan Öcalan’ın PKK’ya kendini fesih etme çağrısında bulunmasının, PKK’nın da kendini fesih ve tasfiye etmeye karar vermesinin de bu anlaşmayı hayata geçirme yolunda atılan adımlar olduğu anlaşılıyor.
Doğuracağı hukuki sorunlar bir kenara, bu önemli meseleyi çözerek terörün kazınmasından ve boşa giden kaynakların halkın yararına sarf edilmesinden Türkiye’nin, demokrasi ve hukuk devletinin büyük kazanç elde edeceği açık. Ancak, birkaç kişi tarafından kapalı kapılar ardında, gizli-saklı taahhütler ve ödünler verilerek hazırlanan bu tür anlaşmaların başarılı olarak........
© 9 Eylül Gazetesi
