menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barolar hukuk devletini savunabilir mi?

9 0
18.11.2025

Türkiye Barolar Birliği (TBB), Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Tayfun Kahraman hakkındaki ihlal kararına uymayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini, “Anayasanın açıkça yok sayılmasıdır” diyerek Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet etmiş. TBB Başkanı Erinç Sağkan’ın “[…] vereceği karar, HSKnin anayasanın ve yargı sisteminin itibarını korumak konusundaki tavrını ortaya koyacaktır" sözleri ise ümitsiz olduğunu gösteriyor! AYM’nin, Türkiye İşçi Partisi’nin seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uymaması üzerine de TBB, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini HSK’ye şikâyet etmiş, fakat herhangi bir işlem yapılmamıştı.

AYM’nin ihlal kararlarının da gösterdiği üzere, özellikle siyasi konularda Türkiye'de bir hukuk devleti, diğer adıyla hukukun üstünlüğü sorunu var. Bazı hâkimler uymaları zorunlu olan AYM kararlarına uymamakta, ancak HSK haklarında yapılması gereken soruşturmaya izin vermemekte. HSK’nin kararlarına karşı başvuru yolu olmaması coğrafi -tayin edilememe- teminatları olmayan hâkimlerin siyasi iktidarın hoşuna gitmeyen AYM kararlarına uymalarını zorlaştırmakta.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı konuşmalarında vurguladığı “Hiçbir kişi ya da kurumun layüsel (hesap sorulamaz varlık) olmadığı” sözleri anayasadaki hukukun devleti, diğer adıyla hukukun üstünlüğüne karşı gelir. Fakat Erdoğan’ın sözlerinin aksi doğrudur. Zira Türkiye’de yargıda ve kamuda üst düzey tüm yöneticilere fiiliyatta layüsellik hâkimdir. En başta, istisnasız, herkese hesap sorarak ülkemizde layüselliği önlemesi gereken hâkimler -HSK’nin soruşturma izni vermemesi sebebiyle- fiiliyatta layüsel, yani “hesap sorulamaz” durumdadırlar.........

© 9 Eylül Gazetesi