menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Duyguların Çağında Markalaşma

9 1
22.10.2025

Eskiden markalar için mesele “dikkat çekmek”ti. Renklerle, kampanyalarla, sloganlarla bağırarak görünür olmaya çalışırlardı.
Bugün ise oyun tamamen değişti: Markalar, “hatırlanmak” ve “hissedilmek” için konuşuyor. Çünkü görünürlük saniyelik, his kalıcı.

2025 dünyasında markalaşma, yalnızca tasarım ya da iletişim meselesi olmaktan çıktı; artık bu bir algı mühendisliği değil, duygu yönetimi işine dönüştü. Tüketici ne söylediğinizi değil, nasıl hissettirdiğinizi hatırlıyor. Kısacası marka, artık bir isim değil; bir hissin karşılığı.

Tutarlılık, Duygu, Hikaye

Bir markanın logosu, rengi, hatta reklam dili değişebilir ama duygusu değişmemelidir. Bugün Apple’ı düşündüğünüzde aklınıza gelen şey “sadelik” ve “özgüven”dir; Nike “ilham” ve “azim” duygusunu taşır; Tesla “vizyon” ve “cesaret” hissini verir. Hepsi aynı şeyi yapıyor: Tutarlılığı duyguyla birleştiriyor.

Markalaşmayı hala “tasarım işi” sanan markalar ise tökezliyor. Oysa tasarım, buzdağının görünen kısmı. Markalaşma, markanın kim olduğuna, neyi savunduğuna, kiminle konuştuğuna ve........

© 9 Eylül Gazetesi