Birbirini Tamamlayan İki Güç: Markalaşma ve Pazarlama
İş dünyasında sıkça karşılaşılan bir yanılgı vardır: Markalaşma ile pazarlama aynı şeymiş gibi düşünülür. Oysa ikisi farklı kavramlardır ve doğru anlaşılıp birlikte kullanıldığında işletmelere uzun vadeli bir büyüme sağlar. Bu iki kavramı en iyi şekilde tanımlayan ifade ise şudur; Markalaşma sadakat, pazarlama ise hareket kazandırır.
Markalaşma, bir işletmenin neden var olduğunu, hangi değerleri temsil ettiğini ve nasıl bir gelecek vadettiğini ortaya koyar. Başka bir deyişle markalaşma, bir kurumun hikayesidir. Bu hikaye, bir markanın kimliğidir. Pazarlama ise bu kimliği doğru araçlarla, doğru kitlelere ulaştırma sürecidir. Yani markalaşma öz, pazarlama ise bu özü görünür kılan eylemdir.
Markalaşma daha çok duygulara hitap eder. Güven, sadakat ve aidiyet duygusu markanın inşa ettiği bağlardır. Marka, kalplerde karşılığını bulur. Pazarlama ise eyleme yönlendirir. Kampanyalar, reklamlar, promosyonlar aracılığıyla tüketicinin harekete geçmesini sağlar. Pazarlama, davranışlarda karşılığını bulur.
Markalaşma, işletmenin temeli gibidir. Sağlam bir temel olmadan üzerine kurulan hiçbir yapı uzun ömürlü olamaz. Pazarlama ise bu temel üzerine inşa edilen yapıdır. Kampanyalar, dijital içerikler ya da reklam filmleri o yapının parçalarıdır; fakat yönünü ve dayanıklılığını........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d