menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alpaslan Işıklı'yı anımsamak

11 1
13.07.2025

Alparslan Işıklı’yı 13 Temmuz 2013 günü İzmir Seferihisar'da geçirdiği kalp krizi sonucu sonsuzluğa uğurlamıştık. Aradan on iki yıl geçmiş.

O’nu önce,Yugoslavya’nın (Tito) sosyalist ve komünist parti kadrolarındaki bürokratikleştirmeyi önlemek için geliştirdiği öz-yönetim deneyine ilişkin “Kuramlar Boyunca Özyönetim ve Yugoslavya Deneyi” kitabıyla tanımıştım.

Kitabı iki açıdan dikkatimi çekmişti. Birincisi şu idi; o yıllarda Türkiye’deki kimi toplumcu çevreler, çözümleri evrensellik yaklaşımlarıyla başka odaklarda arayış içindeydiler.

Ben de aksine, toplumcu çözümlemelerin Türkiye koşullarında üretilmesi gereğine inananlardan biri idim. Bu nedenle katı bürokratik koşullarda reel sosyalist yönetimlerin sürekli olamayacağını seziyordum.

İkincisi de birincisine bağlı olarak, her konuda “Tam Bağımsızlık” şiarını savunuyordum. Işıklı Hoca’nın andığım kitabı bunlara ışık tutacak ipuçlarını veriyordu.

Işıklı Hoca, Kemalist ve Sosyalistti.

Işıklı Hoca, Kemalist ve Sosyalistti. O’na göre bu ikisinin birbiriyle çelişen yanları yoktu. Işıklı Hoca, bunu ilk fark eden solcu aydınlardan biri olmuştu.

O, bu konunu şöyle açıklıyordu:

Türkiye Cumhuriyeti emperyalizmin saldırısı altındadır, tıpkı ilk bağımsızlık mücadelesini veren........

© 12punto