Dijital Aşinalık – Yabancılaşma Paradoksu
Sosyal medyada her gün yüzlerce insana ‘aşina’ oluyoruz; ama bu aşinalık, gerçek bağların yerini almadığında yalnızlık ve yabancılaşmayı daha da derinleştiriyor.
Artık her gün onlarca, hatta yüzlerce kişiyle “karşılaşıyoruz.” X’te siyasi gündeme dair tartışmaları okuyor, Instagram’da arkadaşlarımızın kahvaltı tabaklarını görüyor, TikTok’ta hiç tanımadığımız insanların hayatına bir dakikadan ble daha kısa sürelerde misafir oluyoruz. Tüm bunlar bize sürekli bir aşinalık hissi veriyor. Ancak bu yoğun aşinalığın, paradoksal bir biçimde, bireyi daha da yalnızlaştırdığı ve yabancılaştırdığı gerçeğini göz ardı ediyoruz.
Bugün TikTok’un algoritması, bize birbirine benzeyen yüzlerce içerik sunuyor. Bir kullanıcının sabah rutini, diğerinin kitap önerileri ya da sokak röportajları… Hepsi bize hızla tüketilen bir aşinalık hissi yaşatıyor. Ancak bu tanışıklık çoğu zaman tek yönlü, performatif ve yüzeysel kalıyor. Bir influencer’ın hayatını detaylarıyla bilmek, onunla gerçek bir bağ kurduğumuz anlamına gelmiyor. Bu durum, toplumsal ilişkilerimizi “takip edilen” ve “izlenen” rollere indiriyor.
Bu süreç, klasik........
© 12punto
