Bu nasıl yıkım! Ve sorumlu iktidar değilse kim?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık döneminden geçiyor. Genel tabloya baktığımızda kahrolmamak elde değil.
Markette saatlerce ayakta çalışmaktan bayılarak kafasını sert zemine çarpan emekçi çocuklar mı ararsınız…
Sahte diplomayla profesör, akademisyen, yargı mensubu olanları mı?..
Sahte diploma almaya çalışırken dolandırılan, ardından şikayetvar.com’a “dolandırıldım” diye isyan eden ahlâksızları mı?
Eğitim ve sağlık sistemi çökmüş durumda.
Aydınlanma düşmanı gerici tarikatlar; hem eğitimi hem sağlığı ele geçirmiş. Yurttaş hastane sıralarında perişan.
Birkaç hafta önce LGS skandalı patladı; bugün konuşan bile yok.
TÜİK’in istatistikleri gerçekleri perdeliyor. Enflasyon durdurulamıyor, pahalılık dinmiyor. Zamlar halkın belini bükmeye devam ediyor. Belli bir gelir düzeni yakalamış olan herkes ise sessizliğini koruyor.
Orman yangınları ciğerimizi yakıyor. Yangınlara dair ne bir strateji, ne bir plan, ne de bir vicdan kırıntısı var. Ama pişkinlikte sınır tanınmıyor.
Çiftçi kan ağlıyor. Sebze ve meyve el yakıyor. Kaliteli ürünler yurt dışına gönderilirken çürük çarık, ezik büzük olanlar, akıl almaz fiyatlarla halka dayatılıyor. Pazara gidenler eli boş dönüyor.
Erdoğan karar alıyor, FETÖ’cüler ve Madımak katilleri bir gecede özgürleşiyor.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) tıkır tıkır işlemekte. Ülke, üniter devlet kimliğinden sıyrılmaya zorlanıyor. Etnik temelde bölünmenin zemini hazırlanıyor. Aydınlar, bağır bağır bağırıyor ama kimse duymuyor.
47 yıldır süren terörle mücadelede on binlerce insan hayatını yitirmişken, toplumun sinir uçlarıyla oynarcasına tahliye........© 12punto
