menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Katma Değerli Üretim masalı

11 1
20.04.2025

Yazıya, 2025 Nisan OECD Türkiye raporundan bir cümle ile başlayalım, lise öğrencilerinin protestolarına göz atıp sorunun temelini anlamaya çalışalım.

“Üretimde ileri teknoloji oranı yok denecek kadar düşük. Orta teknoloji sektörlerinin uzmanlaşarak ve yüksek katma değerli ürün üretimine geçerek uluslararası piyasalarda rekabet avantajı yaratması gerekiyor. Bunun için araştırma ve işletme işbirliği ile inovasyonu teşvik etmek şart. Bir başka yapısal reform alanı eğitim. İş gücü becerilerini geliştirici eğitim reformu gerekiyor”

Türkiye’de ekonomik refahın artması, toplumun zenginleşmesi için yapılan bütün çalışmalarda buna benzer cümlelere rastlarız. Bu ve benzer önerileri yapanların, çok yüksek sesle ve detaylara girerek eğitim konusunu vurgulamalarını beklerim.

Eğitim ve planlama olmadan verimli tarım da olmaz, verimli, yüksek katma değerli sanayi de olmaz, rekabetçi bir ekonomi de olmaz.

Devlet Planlama Teşkilatını kapattılar. Teşvikleri tamamen yandaş zengin etmeye yönelik kullandılar. Uzun süredir, “Yüksek katma değerli üretim yapalım, bizi teşvik edin” diyen özel sektör dernekleri ve kuruluşlarının temsilcilerine sordum ve sormaya devam ediyorum.

“2021 yılında Cumhurbaşkanı nas var dedi. Enflasyon ve faiz yüzde 19 seviyesinde at başı gidiyordu. Enflasyon yüzde 85’lere fırladı, faiz yüzde 12’lere düştü. Neden bedavadan da öte bu faiz seviyesinde yüksek teknolojili alanlara yatırım yapmadınız. Elinizi kim tuttu?

Bu kadar yüksek negatif faiz sayesinde karlarınız patladı. “Yeni yatırım yapıyoruz” diyerek patlayan karlarınızdan vergi ödemediniz. Yüzde 25-30 seviyesinde Kurumlar Vergisi ödemeniz gerekirken, Türkiye’de gerçekleşen efektif kurumlar vergisi oranı yüzde10’da kaldı. Kimi şirketler karlarının binde 1’i kadar bile vergi ödemedi. Niye yüksek teknolojili alanlara yatırım yapmadınız da düşük ve orta teknolojide ya da gayrimenkul alımında ısrar ettiniz?”

Bu sorulara birçok bahane de üretilebilir birçok makul yanıt da verilebilir. Ama temel sorun şudur. Bir plana bağlı olmadan dağıtılan teşvikler hiçbir işe yaramaz, sadece yandaş zengin eder.

Bugün yaşadığımız birçok sorunun temel kaynağı da eğitimdir.

İktidarın Atatürk ve Cumhuriyet alerjisinden kaynaklanan eğitim politikası ortada. Dindar ve kindar nesil yetiştirmek için ana okullardan başlayıp üniversitelere kadar her kademede eğitimi bilimden uzaklaştırdılar.

Youtube videolarında araştırın. Türkiye’de 4 yaşındaki çocuklara kuran kursu verilirken, Çin’de, Finlandiya’da, Norveç’te anaokullarında 4 yaşındaki çocuklara nasıl bir eğitim veriliyor?

Lise öğreniminin çok büyük bir kısmını imam hatipleştirmişlerdi. Kalan birkaç Anadolu Lisesinin öğretmenlerini darmadağın ederek, proje okulu denilen okulları da çok gördüler.

Cahil ve kindar bir nesil yetiştirmek, her denilene........

© 12punto