Çürüyoruz: 2025’in karanlık anatomisi
2025 yılına bakınca ne yaşadığımızı tam olarak tanımlamak neredeyse imkânsız. Bu yıl, sadece bir felaketler zinciri değil; aynı zamanda çöküşün, dağılmanın, çözülmenin ve çürümenin bütün halleriyle iç içe geçtiği bir karanlık çağ adeta.
Ekonomi yerle bir, siyaset güvensizlik ve yozlaşma batağında, toplumsal yapı ise her gün biraz daha çöküyor. Sadece sistemler değil, insanlar da çöküyor. Değerler çürüyor. Zihinler yoruluyor. Umutlar birer birer sönüyor.
Eskiden “felaket” dediğimiz şeyler daha çok doğayla ilgiliydi. Şimdi ise insan eliyle yaratılan afetler, doğanınkinden bile yıkıcı. Adaletsizlik, ahlaki çöküntü, yalan, hırs, saldırganlık, kayıtsızlık… Bunlar çağımızın en yaygın ve bulaşıcı virüsleri haline geldi.
Ancak bu çürümenin en tehlikeli boyutu, toplumun hukuka olan güvenini yitirmiş olması. Hukuk artık bir sığınak değil; güçlülerin şekillendirdiği, zayıfları ezen bir silah. Adaletin terazisi bozulmuş durumda. Hukukun işlemediği bir toplumda ne hak kalır ne de umut. Liyakat değil sadakat öne çıkıyor, dürüstlük değil kurnazlık ödüllendiriliyor. Kalite aşağılanıyor, vasatlık alkışlanıyor. Asalet, çalışkanlık, dürüstlük…........
© 10 Haber
