menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hukuk devleti endeksinde Abdülhamid istibdadı düzeyindeyiz

147 1
02.04.2025

Türkiye’de hukuk devleti düzeyi, hukukun üstünlüğü endeksi TEPAV çalışmasının gösterdiğine göre, İmamoğlu Vakası öncesinde de 120 yıl öncesinin Abdülhamid istibdadı dönemine gerilemişti

İki yüz yıla hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü çabamızda gün itibarıyla geldiğimiz yeri anlatacak en ciddiyetsiz, en traji-komik örnek belki de alışveriş boykotunun da soruşturma konusu yapılması oldu.
Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk 27 Mart’ta birkaç Avrupa gazetesiyle birlikte T24’te yayınlanan yazısında “Sınırlı demokrasi de halkın en çok sevdiği ve gelecek seçimde en çok oyu alacak olan adayın hapse tıkılmasıyla sona eriyor” diye yazdı. Açıkça Ekrem İmamoğlu’dan bahsediyordu.
Aynı gün CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İmamoğlu protestolarında gözaltına alınan öğrencilere “düşmanca” işkence yapıldığını örnekleriyle iddia etti. Aynı sıralarda RTÜK İmamoğlu protestolarını canlı yayınlayan TV istasyonlarına görülmemiş ceza yağdırdı.
Bu son süreci başlatan olaylar zinciriyse İstanbul Üniversitesi’nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ısrarlı yanıt talebi ardından İmamoğlu’nun 35 yıllık diplomasını iptal etmesiyle başlamıştı.
Gelişmeler, hukuk devleti düzeyimizin de görülmemiş düzeylere gerilediğini gösteriyor.

Vahim durumu Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfının (TEPAV) son raporlarıyla ölçülebilir halde görebiliyoruz.
Hukuk devleti düzeyimizi ve bunun hem demokrasi hem ekonomideki etkilerini TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak’ın iki yazısında bulabiliyoruz.
Sak, 25 Şubat 2025’te “Türkiye’de hukuk daha da dip yapar mı?” yazısını yayınladığında henüz az önce saydığım gelişmeler yaşanmamıştı. Ama “Görünen köy kılavuz istemez” atasözümüzde olduğu gibi, İmamoğlu’na peşi sıra soruşturma ve davalar açılmaya başlamıştı.
O yazıda Profesör Sak TEPAV’ın İsveç Merkezli Varieties of Democracy (

© yetkinreport.com