menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Sultan Trump’ın” ikinci dönemi: Enerji hamleleri ve Türkiye

15 11
23.01.2025

Tüm tahminleri alt üst etti, suikast girişiminden, onlarca mahkeme iddianamesi ve mahkumiyetinden sıyrılarak 20 Ocak’ta Beyaz Saray’daki tahtına oturdu “Sultan Trump.” Açıkladığı ilk başkanlık kararları kimseyi şaşırtmadı ama geleceğe dönük kaygıları ve belirsizlikleri artırdı. (Foto: AA)

Tüm tahminleri alt üst etti, suikast girişiminden, onlarca mahkeme iddianamesi ve mahkumiyetinden sıyrılarak 20 Ocak’ta Beyaz Saray’daki tahtına oturdu “Sultan Trump.” Açıkladığı ilk başkanlık kararları kimseyi şaşırtmadı ama geleceğe dönük kaygıları ve belirsizlikleri artırdı. Trump’ın beni en çok etkileyen beyanı ise, Grönland’ın satılması, Kanada’nın 52. eyalet olarak katılması ve Panama Kanalı’nın devredilmesi gibi uluslararası hukuk kurallarına pek uymayan demeçlerinin yanı sıra, “Bundan böyle, Amerikalı vergi mükelleflerinden değil, dünyanın geri kalanından daha fazla vergi toplayacağız” oldu.

Yurt dışı kaynaklardan “tarife, vergi ve tüm gelirleri toplamak” amacıyla Dış Gelir Servisi adında yeni bir hükümet ajansı kuracağını da açıkladı Trump, Amerikalıların İç Gelir Servisi tarafından çok uzun süre vergiye tabi tutulduğunu söyleyerek. NATO ülkelerini GSMH’larinin yüzde 5’inden fazla savunmaya bütçe ayırmaya zorlamasının ne ölçüde gercekleşeceği ve hangi amaca hizmet edeceği de bir muamma.

Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminin, tipki birinci doneminde oldugu gibi, enerji sektörüne yönelik radikal ve etkili adımlara sahne olacağı kesin. Trump, ilk gününden itibaren enerji alanında Amerika Birleşik Devletleri’ni küresel arenada daha güçlü bir konuma taşımayı hedefleyen politikalar uyguladı. Bu hamleler, bir yandan ABD’nin enerji bağımsızlığını artırmayı ve küresel enerji piyasalarında liderliğini pekiştirmeyi hedeflerken, diğer yandan Biden yönetiminin çevre ve enerji politikalarını tamamen tersine çevirmeyi amaçlıyordu.

Trump, başkanlık görevine başlar başlamaz “ulusal enerji acil durumu” ilan ederek enerji altyapısının geliştirilmesi ve çevresel kısıtlamaların gevşetilmesi için geniş yetkiler elde etti. Bu kararın arkasında artan enerji fiyatları, altyapı eksiklikleri ve enflasyon krizine karşı güçlü bir mücadele stratejisi yatıyordu. Trump, enerji arz güvenliğini sağlamak adına yeni boru hattı ve enerji iletim projelerinin izin süreçlerini hızlandırıyor. Ayrıca, yapay zeka gibi enerji yoğun teknolojilerin artan elektrik talebini karşılamak için enerji şebekesinin modernize edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Trump yönetiminin bir diğer önemli hamlesi, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatına yönelik Biden döneminde getirilen izin durdurma kararını tersine çevirmesi oldu. Bu adımla birlikte ABD, Asya ve Avrupa’daki enerji açığını kapatmayı ve özellikle Avrupa’yı Rus doğalgazına olan bağımlılıktan kurtarmayı hedefliyor. Louisiana ve Teksas gibi eyaletlerdeki LNG projelerinin onay süreçleri hızlandırılarak, ABD’nin bu alandaki küresel liderliği pekiştirilecek.

Paris İklim Anlaşması’ndan yeniden çekilme kararı, Trump’ın enerji politikalarının bir diğer kritik noktası. Trump, bu anlaşmanın ABD ekonomisini zayıflattığını ve Çin gibi ülkeleri avantajlı hale getirdiğini savunuyor. Trump’ın bu hamlesi, fosil yakıtlara dayalı büyüme stratejisinin bir yansıması. Trump, Amerika’nın kendi sanayisini sabote etmeden büyüme hedeflerine ulaşabileceğini ve Paris Anlaşması’nın bu hedeflere aykırı olduğunu açıkça dile getiriyor.

Trump ayrıca, rüzgar enerjisine yönelik politikalarında da Biden yönetiminin stratejilerini tersine çevirdi. Federal kıyılarda yeni rüzgar enerjisi projelerinin lisanslanmasını çevresel ve ekonomik etkiler incelenene kadar askıya aldı. Rüzgar türbinlerini “pahalı, çirkin ve vahşi yaşam için zararlı” olarak nitelendiren Trump, bu alandaki yatırımları durdurma kararı aldı. Ancak mevcut rüzgar enerjisi projeleri bu karardan etkilenmeyecek.

Elektrikli araç hedefleri, Trump yönetiminin enerji politikalarında yeniden şekillendirilen bir başka alan. Trump, Biden yönetiminin 2030 yılına kadar satılan araçların........

© yetkinreport.com