Uluslararası hukukçularının ortak sorusu: Türkiye’ye ne olacak?
Türkiye’deki yargı ve hukuk uygulamaları uluslararası planda tartışma konusu olmaya, “Türkiye nereye?”, “Türkiye’ye ne olacak?” soruları sorulmaya başladı.
Geçtiğimiz hafta Singapur’da bir konferansta, 50’ye yakın ülkeden gelen, uluslararası uyuşmazlık çözümünde uzman, kıdemli hukukçularla bir araya geldik. Uluslararası Barolar Birliği’nin (IBA) düzenlediği, uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümündeki gelişmelerin ve Singapur Uluslararası Ticaret Mahkemesi (SICC) örneğinin tartışıldığı konferansta, Bahreyn’in SICC’yi uluslararası ticari davalarda temyiz mahkemesi olarak kabul ettiğini gururla anlatan Singapur Anayasa Mahkemesi Başkanı, 1965’ten 2025’e Singapur’un gösterdiği başarının temel taşının hukukun üstünlüğü olduğunu anlattı. Fakat hukukun üstünlüğünü sağlamanın yolunun rüşvet ve yolsuzluğa karşı sıfır toleranstan geçtiğini söylemedi. Çünkü, Singapur’da yolsuzluk ve rüşvetten bahsetmek bile hoş değil.
Ancak konferansa katılan uluslararası hukukçuların hepsinin ortak endişesi ve sorusu şuydu: “Türkiye’ye ne olacak?” Türkiye’den tek katılımcı olarak muhatabı olduğum soruya, Singapur’da, iki ülke arasındaki büyük farkı görüp değerlendirmeden cevap vermek oldukça zor.
Kurulduğu 1965 yılında Singapur’un kişi başı milli geliri 500 $ civarında iken 2022 yılında 90.000 ABD dolarına yakın. Bu miktar, ABD’nin 2024 yılında 86.600 $ olan milli gelirin de üstünde. Kişi başı milli geliri 1990’da 13.000 $ ile Güney Afrika, Israil ve Portekiz’i geçen Singapur, 2015’te bunu 56.000 dolara, sonra da tutarlı olarak 89.000 dolara çıkarmış. Türkiye’de kişi başı milli gelir 2024 yılında 12,000 $ civarında ve yaklaşık Singapur’un 1990’daki geliri seviyesinde.
Singapur’da çekirdek enflasyon 1990 ile 2025 arasında yıllık ortalama yüzde 1,77. En yüksek enflasyon oranı, Mayıs 2008’de yüzde 6,5 olmuş. En düşük enflasyon oranı ise Ekim 2009’da -yüzde 1,77. İşgücüne katılma oranı yüzde 68,60 olan ülkede işsizlik yüzde 2,2 oranında.
Tur rehberimiz, işsizlik oranının düşük olmasını, “Engelli de olsa herkes kendisinden sorumlu, herkes yapacak bir iş bulabilir, devlet iş yapmak isteyenin yetkinlik kazanmasına yardım eder. Vergilerimizi karşılıksız kimseye yedirmeyiz” diyerek açıkladı.
Türkiye’de zaman zaman üç rakamlı oranlara çıkan, en düşük seviyesi iki rakamlı oranın, yani yüzde 10’un altına nadiren düşen enflasyon, Bülent Eczacıbaşı’nın kitabında anlattığı üzere, ortalama yedi senede bir inip bir çıkan ekonomik krizler nedeni ile zapt edilemiyor; halen de yüzde 40 – yüzde 50’ler seviyesinde.
Singapur’da engelliler de dahil çalışabilen herkes işgücüne katıldığı ve çalıştığı halde Türkiye’de işgücüne katılım oranı yüzde 52,6 ve bu kesimin yaklaşık yüzde 10’u aradığı halde iş bulamıyor.
World Justice Project (WJP) 2024 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne göre Singapur, 142 ülke arasında 0.78 puan ile 15. sırada ve dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer alıyor. Singapur, hukukun üstünlüğünün sekiz ana faktöründen “yolsuzlukla mücadele” ve “düzen-güvenlik” kategorilerinde yüksek performans gösteriyor, ancak temel haklar ve hükümet yetkilerinin kısıtlanması gibi alanlarda daha düşük puanlar alıyor.
WJP’nin endeksinde Türkiye, hukukun üstünlüğünde tam puan 1,00 üzerinden 0,42 puan ile 142 ülke arasında 117. sırada yer almakta. Türkiye, Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde 15 ülke arasında son sırada.
Bayrağındaki, İslam ülkesi izlenimi veren beş yıldız, Singapur’un “demokrasi, adalet, barış, refah ve eşitlik” ilkelerini temsil ediyor. 1980’lerde evlerin bir kısmında tuvalet ve kanalizasyon sistemi olmayan Singapur’u bir üçüncü dünya ülkesi iken dünyanın refahı en yüksek ülkelerinden biri haline getiren, 2015’te vefat eden liderleri Lee Kuan Yew, bazıları tarafından modern diktatör olarak tanımlanıyor. Lee’nin yerine, liderliğinde önemli rol oynayan Goh Chok Tong geçti, 2024’e kadar görev yaptı. 2024’te ise Lee Kuan Yew’in oğlu Lee Hsien Loong başbakan oldu.
İngiltere’de hukuk okuyarak avukat olan Lee Kuan Yew’in başarısının sırrı, hukukun üstünlüğüne ve liyakate ileri derecede saygılı, yolsuzluğa karşı sıfır toleranslı olması. Nitekim Lee Kuan Yew, 1995 yılında parlamentoda yaptığı bir konuşmada, yargının bağımsızlığının Singapur’un uluslararası itibarı ve ekonomik başarısı için hayati olduğunu vurguladı.
Vatandaşın el kitabı
Singapur’un “Vatandaş El Kitabı“na göre, şiddet ve korkuya dayalı yönetim anlayışlarının aksine, “yumuşak otoriterlik”in ustası olan Lee Kuan Yew, kontrol ve imaj yönetimini sofistike bir biçimde dengelemesi sayesinde, günümüzün modern otoriter liderleri için bir model olarak kabul ediliyor.
Otoriter yöntemleri ekonomik kalkınma ve toplumsal istikrar vurgusuyla dengeleyen pragmatik ve disiplinli........
© yetkinreport.com
