KARADENİZ'DE HAYALET FİLO SAVAŞI
Nazi Almanyası 1941 yılının Haziran ayında Sovyetler Birliği'ne karşı “Barbarossa Harekatı”nı başlattığında Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberi biraz daha daralmıştı. Aynı esnada Nazi ordusu Yunanistan ana karasını ve Girit Adası'nı da işgal etmişti. Kuzey Afrika'da ise Libya sahil şeridini tamamen ele geçiren Alman-İtalyan ordusu Mısır kapılarına dayanmıştı. Nazi Almanyası, Moskova'yı düşürmek için elini çabuk tutmaktaydı, bu hedefe ulaşmak için gereken şartlardan biri de Karadeniz'de donanma hakimiyetinin sağlanmasaydı. Lakin, Türkiye Cumhuriyeti, 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni dönemin başat güçlerine kabul ettirmiş böylece 19'uncu yüzyıldan bu yana dönemin emperyalist güçlerinin bölgedeki her savaş neticesinde Boğazlar üzerinde tahakküm kurmak için yaptıkları girişimlere noktayı koymuştu. Alman denizaltılarının ya da savaş gemilerinin Türk Boğazlarından geçmesi Montrö Sözleşmesi nedeniyle imkansızdı. Bu noktada Almanya'nın yalnızca askeri değil, mühendislik ve lojistik kabiliyetleri de devreye girdi. Sovyet donanmasının Karadeniz'deki hareket kabiliyetinin sonlandırılması için Alman donanmasının “30'ncu Denizaltı Filosu (30. Unterseebootsflottille)” görevlendirildi. 6 Alman denizaltısı demonte halde Tuna Nehri ve karayolu ile Almanya'nın müttefiki Romanya'nın Köstence limanına taşındı. Burada yeniden monte edilen denizaltılar Karadeniz'e açıldılar. 20 Ağustos 1944'te Romanya taraf değiştirinceye kadar Sovyet donanmasına karşı etkili oldular. Köstence limanının Sovyetlerin eline geçmesinin ardından Karadeniz'de mahsur kalan Alman denizaltıları mürettebatları tarafından batırıldı ve bu askerler Türkiye'de enterne edildi. Tüm bunları niye hatırlattığımıza gelince:
80 YIL ÖNCE ALMAN DENİZALTILARI, BUGÜN İNGİLİZ İSTİHBARATININ TEKNOLOJİSİ KARADENİZ'DEKİ MÜCADELEDE
İkinci Dünya Savaşı'nın üzerinden 80 yıl........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein