Siyonist İsrail Devleti’nin Gazze’deki katliamları devam ediyor. İsrail, hastane, okul, çocuk, kadın demeden bombalamayı sürdürüyor. Filistinlilerin kayıpları her geçen gün artıyor. Şehitler 55 bine yaklaştı. Yaralıların sayısı 150 bin. l0 binin üzerinde de kayıp var.

Siyonist İsrail Devleti aynı zamanda, insanî yardımları da engelliyor. Açlık dayanılmaz boyutlarda. Televizyon ekranında, yemek kazanlarındaki artıkları, ellerindeki kaplarla sıyırmaya çalışan küçücük çocukları içimiz sızlayarak seyrediyoruz.

Bu zulüm daha ne kadar devam edecek?

Bir de, bu zavallı halkı suçlayan sözde aydınlarımız var. Diyorlar ki, “Filistinliler topraklarını Yahudilere satmasaydılar!”

Bu kadar alçakça bir yalan olabilir mi? Filistinliler topraklarını satmadılar. Yahudiler, Filistinlileri İsrail askerlerinin yardımıyla, zorla yerlerinden ettiler! O topraklara zorla el koydular! Bugün, sadece Ürdün’de, 5 milyon Filistinli sürgün hayatı yaşıyor. Bütün bunlar, 1948 yılında, Birleşmiş Milletlerin İsrail Devleti’ni tanımasından sonra oldu. Ne yazık ki, bu Siyonist Devleti 1949 yılında tanıyan ilk Müslüman ülke de biziz!

Filistinliler, İsrail Devleti kurulduğundan bu yana, bağımsız bir Filistin Devleti için mücadele ediyorlar. Bize göre, bu mücadelenin bizim, Kuvayı Milliye hareketinden bir farkı yoktur. Fakat, ne var ki, zihinlerini Batı’ya kaptırmış, Batı hayranı mankurtların bunu anlamaları mümkün değildir. Bu yüzden de, HAMAS’a terör örgütü diyorlar!

HAMAS’ın 7 Ekim 2024 tarihinde başlattığı “AKSA TUFANI” Harekâtını da yoğun bir şekilde eleştirdiler. “Efendim, bu harekât olmasaymış, İsrail bu kadar sert davranmazmış”!

Demek ki, İsrail Devleti’nin kurulduğu tarihten........

© Yeşilgiresun