SAFSATA
Ulusal basın camiasından değerli büyüğümüz Alev Coşkun epey zaman önce Cumhuriyet'te Atatürk'ün İzmit basın toplantısını yazmıştı.
Bildiğim, okuduğum, zamanla unuttuğum, demek ki tam öğrenmediğim bir konu olsa gerektir, kesip sakladımdı bu makaleyi. Sıkılıp bunaldıkça yeni baştan okurum, her defasında merakla.
Sizlere de anlatayım bari derdimi.
Bab-ı Ali'nin usta yazar ve başyazarlarının konuk edildiği, Ocak 1923 tarihli bu toplantıda Ata'mızın epeyce terletildiğini anlıyoruz.
-Devletin dini olacak mı?
-Başkent, Ankara olacak mı?
-Kürtlere özerklik verilecek mi? gibi zamana göre "bomba" sorulara maruz kalmış Mustafa Kemal...
***
Ve üzülerek yazıyorum.
Ben Ata'nın ilk defa "net" olamadığını görüyorum bir konuda. Öyle ya, Türkiye Cumhuriyeti'nin daha Bandırma Vapuru'nda kurulduğunu bilmiyor muyuz hepimiz? Her ayrıntı ilmik ilmik daha Harbiye'de örülmedi mi kafasında O'nun? Bu gerçeklerden kuşkusu olanın aklına şaşmaz mıyım ben?
O büyük insan, nasıl olur da böylesi yaşamsal konularda kem küm ederekten yanıtlar verir?
Durun bakalım, öyle midir vaziyet?
***
Yeni devletin dini olacak mı sorusuna Ata'nın verdiği yanıtı okuyalım bi;
-Olacak mı olmayacak mı bilmem. Mevcut yasalarda aksine bir şey yoktur. Millet dinsiz değildir. Dini de İslamdır. Dini reddedecek bir sebep yoktur.......
Bu tuhaf yanıtı, ileride şöyle açıklayacaktır;
-Böyle bir soruyla karşılaşmayı istemiyordum, gerçek cevabın o günkü koşullar içinde ağzımdan çıkmasını istemiyordum. İşi kapatmak istedim ama kapatamadım, sordukça sordular...
***
Aynı toplantıda, Ata'nın "bir iç sorun olarak Kürtlük meselesine temas buyurur........
© Yeşilgiresun
