ÇEMBER
"Değerli dostum Mustafa Coruk'a, ithaf olunur"...
Oturur iken gül yüzlümle deniz kıyısında, bir balıkçı motoru belirdi birden. Üzerinde 3 tane herif. Kayık, koşa koşa gelir miymiş hiç ufuktan?
Sadece belli bir noktasına ağ attılar koskoca denizin. Şöyle dönüp bir tur, ağı çember yaptılar. Demek ki bir aletleri var balıkçıların, "nokta atış" balıkların yerini gösteren.
Üzüldüm tabii, bilmiyorum bu işleri diye... Aklımda tek, ula biz olsaydık motorda, şimdi ağları kördüğüm etmiştik gerçeği.
Sonra bişeyle denize vurarak gürültü çıkardılar. Bak bunu anladım ama! Sanırım, balıkları korkutup bir yerde toplama planıydı.
Balıkla doldu taştı tekne kısa sürede. Buna da hayıflandım, bilemiyorum hangi balıktı? Mevsimi miydi? Balina ve hamsi dışında ayırt edemedim ki hiç balık gısmısını.
***
Ertesi gün parkta denk geldik bir güzel dostumla. Söz sözü açarken arıcılığa değin ulaştı ucu. Yaylada muhteşem bal olmuş bu yaz. "Bu yıl, bal yılı" anlamında konuştu dostum. Sevindim bir yandan "bal ayı olsaydı keşke" diye düşünerekten.
Bu konuya da pek hakim olmadığımı anladım, dostumu dinledikçe. Kestane balı nedir, © Yeşilgiresun
