Kıymeti bilinmeyen değerlerimiz (1): Muallim Dede
Horasan’dan gelip Zile’ye yerleşen İlme değer veren bir ailenin çocuğu olarak 910 (Miladi: 1504) yılında Zile’nin Silis Köyünde doğan Muharrem Efendi, Ebü’l-Berekat Muhammed Efendi’nin Muharrem, Şemseddin, İbrâhim ve İsmail adlı dört oğlundan biridir. Kaynaklarda tam adı Muharrem b. Ebü’l-Berekât Muhammed b. Ârif b. Hasan ez-Zîlî olarak geçmektedir.
Prof. Dr. İlhan Genç’in 9-12 Ekim 2008’deki Tarihi Ve Kültürüyle Zile Sempozyumu’nda sunduğu “Zileli Muharrem Efendi Ailesinin Kadızadelerle Mücadelesi” konulu bildirisinde belirttiği gibi; “Osmanlıların en bunalımlı yüzyılı sayılan 17. yüzyılın ilk yarısında fanatik ve mutaassıp dinî görüşleriyle siyaseti ve toplumu kaosa sokan bir Kadızade hareketi söz konusu olmuştur. Bu harekete karşı çıkarak onlarla mücadele eden bir başka hareketin de varlığı söz konusu idi. Bu hareketin öncü isimleri hep bir aileden doğmuştur. Bu aile Zile’de doğmuş ve yetişmiştir.
Ailenin ilk önemli simaları baba Ebu’l-Berekât ile oğulları Muharrem Efendi ve Şeyh Şemseddin-Es-Sivasî’dir. Genellikle Şemseddin Efendi’nin Sivas’ta görev yapması ve bulunmasından dolayı aile Sivasî olarak anılmışsa da esasen Zile’nin kültür ve irfanını temsil ettikleri tarihî bir gerçektir.”
Bu ailenin önemli fertlerinden Muharrem Efendi, babasının isteği üzerine kardeşleri Şemseddin ve İbrâhim’le birlikte ilim ve irfanını artırmak için Tokat’ta Arakiyecizâde Şemseddin Mahvî Efendi’den uzun süre öğrenim görmüş, Tokat’taki eğitiminden sonra kardeşi Şemseddin ile beraber İstanbul’a giderek bilgi, görgü ve ilmini ilerletip Zile’ye dönmüştür.
Bu arada Ezinepazarı şeyhi Muslihuddin Efendi’den tasavvuf dersleri almış, Amasyalı Hacı Hızır’ın halifelerinden Abdülmecid Şirvânî’nin yanında da bir süre kalan Muharrem Efendi, Abdülmecid Şirvânî'nin halifesi olmuştur.
Öğrenim amacıyla yaptığı yolculuklar dışında Zile'den hiç ayrılmayan, hayatını ders okutup eser yazmakla geçiren, eserlerinde halka hitap eden bir dil kullanan ve halkın içinde kalıp onları irşad eden Zile’nin yetiştirdiği önemli bir alimdir.
Muharrem Efendi, fıkıh ile tasavvufu birleştirmeye, ibadetlerin şeklî yönü yanında mânevî boyutlarına dikkat çekmeye özen göstermiş ve özellikle kadınların eğitimine önem vermiştir. Yöre halkınca “Muallim Dede” olarak anılan ve keramet sahibi bir zat kabul edilen Muharrem Efendi 100 yaşlarında vefat etmiş, kabri bugün (eski) Zile Devlet Hastanesi’nin bahçesinde bulunmaktadır.
Muharrem Efendi’nin dört oğlu ve........
© Yeniçağ
