SORUN YALNIZCA ENFLASYON DEĞİL
Hükümet 2025’in ikinci yarısından sonra enflasyonun düşeceğini ve ekonominin normale döneceğini söylüyor. Enflasyon düşebilir, ama hep söylediğim gibi yüzde 20 üstünde kronik bir yapı kazanır. Kaldı ki, artık enflasyon makro dengeler ötesinde, üretici ve satıcıların panik içinde, yarından korkmaları ve fiyat artışını bir önlem olarak görmeleri nedeniyle devam ediyor. Bu nedenle hükümetin yeni bir hatası veya stratejik bir sorun olursa enflasyon yeniden artar. Bilindiği gibi, 2021 yılındaki şok enflasyon da konjonktürel değil, faiz nas ve kur artışı nedeniyle olmuştu.
Daha önemlisi, bugünkü istikrar sorunu, geçmişte yaşadığımız ekonomik krizlerden farklıdır. Bugün yalnızca fiyat istikrarı sorunu değil aynı zamanda siyasi, sosyal ve ekonomik istikrar sorunu yaşıyoruz.
Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi çalışmadı. Bugüne kadar 7 yıl kaybettik. Daha da kaybedeceğiz.
Demokrasi, hukuk, devlet ve eğitimde, kurumsal yapı bozuldu. Siyasi haklar ve sivil özgürlükler olarak, Türkiye 2017 de özgür olmayan ülkeler statüsüne geriledi. AB ve uluslararası kuruluşlar, Türkiye de yargının bağımlı olduğunu söylüyorlar. Devlet başkanı ile parti başkanlığı birleşti, devlet parti devleti oldu.
Bu şartlarda ekonomik ve sosyal istikrarın alt yapısı da bozuldu, artık bu yapı devam ederse hiçbir istikrar önlemi başarılı olamaz.
Ekonomik istikrar yanında, sosyal istikrar da bozuldu.
Sosyal sorunların başında gelir dağlımı ve yoksulluk geliyor.
Ülke........© Yeniçağ
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)