Altın Portakal mı Altın Koza mı?
Yaz ortasında film festivali haberleri tek tek e-posta kutuma düşüyor. Antalya ve Adana film festivalleri yanında neredeyse her şehrimizde düzenlenen belgesel veya kısa film yarışmalı festival duyuruları da sosyal medyada veya gazetelerde sık rastladığımız haberlerden. Bir yanda TRT 12 Punto’nun İstanbul’da düzenlediği ve çok ilgi gören etkinliği, bir yanda özel kurumların düzenledikleri film etkinlikleri, diğer yandan sinema yazarları için her sabah gerçekleştirilen “ön gösterimler”, öte yanda vizyondaki filmlerin haftalık döngülerle devam etmesi takibi güç etkinlikler kümesi oluşturuyor. Bir başka taraftan yurtdışı film festivalleri haberleri, Kültür Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından meslek birliklerine bildiriliyor, onlar da üyelerine bu festivallerin şartlarını aktarıyor. Bunlardan en sonuncusu da “4. Ürdün Çocuk Film Festivali”. Gazze’de zulümle ve çocuk katliamları devam ederken İsrail ile aralarında hiçbir sorun yokmuş gibi görünen Ürdün’deki çocuk filmleri festivalinin çok ilginç geçeceğini tahmin etmek zor değil. Geçelim…
Kasım ayı mıydı, aralık mı, bilemiyorum? Sene 1989’du. Wanda Adında Bir Balık (A Fish Called Wanda, 1988 ABD) filminin gala gecesi yapılmış ben katılamamıştım. O zaman büyük bir film dağıtım şirketi basın halkla ilişkiler bölümünü, güler yüzü ve sevecen yaklaşımı ile gazetecilerin gönünü kazanan Mehmet Özduygu yürütüyordu. Gazeteyi arayarak, galaya neden gelemediğimi, hasta olup olmadığımı sordu. O günkü mazeretim neydi, şimdi hatırlamıyorum ama bana filmi Site Sinema’sında göstermeyi teklif etti! Bildiğim kadarı ile sabah erken saatte bir sinema yazarına yapılacak ilk film gösterimi olacaktı! Kabul ettim. Mehmet,........
© Yeniçağ
