Trump ateşle oynuyor
Trump, yönetimi devralmadan ortaya koyduğu ve devraldıktan sonra da devam ettirdiği akıl almaz taleplerinin, mevcut dünya konjonktürüyle uyum sağlamadığı, hatta ABD’nin mevcut siyasi, askeri ve ekonomik gücünün de üzerinde olduğu görülmüştür.
Yönetimde de diplomasiyi/nezaketi dikkate almayan, daha çok tüccar zihniyeti taşıyan bir yöntem uyguladığı, pazarlığı ön planda tutup yukarıdan başlatarak karşı tarafı zorladığı, tatminkâr bir durum ortaya çıkarsa durdurduğu, çıkmazsa konuyu bir müddet için ertelemeyi tercih ettiği, söylemlerinin de tutarsız, dengesiz ve devlet adamlığı ciddiyetinden uzak olduğu yaşanan olaylardan anlaşılmıştır.
Menfaat çatışması
Esasen Demokrat olan Musk, bu sefer çıkarını Trump tarafında görerek, desteğini Cumhuriyetçilerden yana kullanmış, başkanlık seçiminde Trump için büyük bir maddi katkı sağlayarak ve temsil ettiği zenginler topluluğunun da desteğini alarak seçimin kazanılmasında büyük rol oynamış, seçildiğinde de ondan daha fazla sevinmiştir.
Trump’ın kendisine yönetimde de görev vermesini kendi çıkarları yönünde kullanmaya başlaması, başkanlık saygınlığını zayıflatacak davranışlarda bulunması, zaman zaman kendisini başkanla eş tutması ve yetki sınırlarını da aşacak şekilde hareket etmesi Trump’ rahatsız etmiş, bu nedenle araları açılmıştır. Her ikisi de karşılıklı olarak menfaatlerine dokunacak şekilde birbirlerini politik ve ekonomik konularla tehdit etmiş, sonuçta birliktelikleri bozulmuş ve Musk, görevden de uzaklaştırılmıştır.
Çıkar çatışmasından daha fazla zarar göreceğini değerlendiren Musk, söylemlerinde ileriye gittiğini açıklayarak pişmanlığını dile getirse de birlikteliğin eskisi gibi olamayacağı, ancak Trump’ın da yakın zamandaki kongre kısmi seçimlerini düşünerek daha ölçülü hareket edebileceği anlaşılmıştır.
NATO, Kanada, Grönland ve Panama talepleri
Trump’ın bir düşüncesi de ABD’den çok Avrupa’nın güvenliğini sağladığı gerekçesiyle NATO’dan çekilmektir. Ancak konjonktürünün buna müsait olmadığı, bunun pratikte uygulama imkânı olmayan radikal bir söylemden ileriye gidemeyeceği açıktır.
Bu durumun, ABD’nin Rusya tehdidini Avrupa’dan sınırlandırma imkanından mahrum etmesi, NATO’nun lideri olma konumundan dolayı diğer NATO ülkeleri üzerindeki etkinliğini kaybetmesine sebep olması, hatta NATO ülkelerine sattığı savunma malzemelerinden elde ettiği gelirden de mahrum bırakması mümkündür.
Nitekim bu gelişme, Avrupa Güvenlik Mimarisinin hareket kazanmasına, NATO ülkelerinin savunma harcamaları için daha fazla kaynak temin etme çalışmalarına hız vermesine ve kendi savunma ihtiyaçlarını aralarındaki konsorsiyumlarla karşılama cihetine gitmelerine vesile olmuştur. Bunun sonuçları, ABD çıkarlarına ve güvenliğine olumsuz etkiler doğurabileceğinden, yönetimin NATO konusunda müesses nizamın itirazlarıyla karşılaşması da mümkündür.
Trump ayrıca, Kanada, Panama, Grönland ile ilgili emperyalist söylemlerde bulunmuş, bunda kararlı olduğunu da belirtmiştir.........
© Yeniçağ
