menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir kalkınma hamlesi böyle sabote edildi

15 15
09.06.2025

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma projeleri arasındaki Köy Enstitüleri’nin, kuruluşundan kapatılışına kadar tartışma konusu yapılması incelenmeye değir bir konudur. Bu tartışma Köy Enstitüleri’nin kapatılmalarıyla da son bulmamış günümüze kadar devam etmiştir. O günün ülke şartlarında kalkınmayı köylerden başlatacak bu önemli projenin niye günah keçisi haline getirildiğine dair araştırmalar pek çok acı gerçeği de su yüzüne çıkarmıştır. Çok kısa süren yaşamlarına rağmen eğitim tarihimizin en özgün, en özgür, en demokratik, ulusal gereksinmelerimize en uygun ve haklarında en çok sözlü-yazılı çalışma yapılan eğitim kurumlarımızdan Köy Enstitüleri maalesef insaf ve vicdan ölçülerinin ötesinde ağır suçlama ve iftiralara maruz kalmıştır. Araştırmacı yazar Nazım Mutlu, “Köy Enstitülerimizin Yalanlarla Sınavı” adlı çalışmasında bu güzide eğitim kurumuna atılmış iftiraları belgeleriyle gündeme taşıyor.

Köy Enstitülerinin eksiği, kusuru, her uygulamada rastlanabilecek türden tartışılabilir yanlarıyla birlikte bir gün onları da aşan eğitim kurumlarının oluşumuna dek eğitim tarihimizin yıldızları olarak anılacaklarının altını çizen Nazım Mutlu, şu değerlendirmede bulunuyor:

Köy Enstitülerimizin Cumhuriyetle başlayan laik, bilimsel, halkçı, aydınlanmacı ve üretim odaklı karma eğitim sisteminin yalnız ülke sınırlarında değil, dünya ölçeğinde en başarılı örneklerden olması, 2. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Atlantik ötesinden kurgulanan karşıdevrimci dönüşüme engel bir durumdur. Bu nedenle Soğuk Savaş kurgusuyla ülkemizin hızla ve hoyratça harcanan ilk kurumları Köy Enstitüleredir. Ardından öbür ulusal kalkınma kuruluşları ve üretim alanları (fabrikalar, tarım ve hayvancılık, yeraltı-yerüstü doğal kaynaklar...) gelir. Sonra bunlara nitelikli insan kaynağımızın iç ve dış göçü eklenir. Dolayısıyla Enstitüler özelinde tanık olunan bütün yıkıcı çalışmalar, emperyalizmin bütünlüklü ve uzun erimli bölgesel tasarımının parçasıdır. Sorunu bu bütüncül tasarımdan yalıtarak değerlendirmek, büyük fotoğrafın görülmesini önler.

Enstitülere yöneltilen her türden saldırının odağında ise yalanlar vardır. Bu yalanların bir........

© Yeniçağ