menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Savaşın nedenleri sorgulanmadan barış mümkün mü?

14 0
15.08.2025

Otoriter rejim bir taraftan sendikal hak ve özgürlükleri ortadan kaldırarak emekçileri açlığa, yoksulluğa mahkum ederken diğer taraftan çıkarılan yasalar ve bitmek bilmeyen orman yangınlarıyla çevre kıyımı son sürat devam ediyor. Bu arada belediyelere yönelik operasyonlar CHP’li belediye başkanlarının AKP’ye transfer olmaya “ikna” edilmesi gibi farklı yöntemlerle sürerken, yargıya ilişkin şaibelerin, skandalların ardı arkası kesilmiyor. Öte yandan Suriye’de Araplar dışındaki halkların iradesini görmezden gelen; kendi halkına yaptığı katliamları aşikâr olan bir rejime entegre olunmasında ısrar eden; Kürt halkının ve diğer halkların güvenliği için varlığını sürdüren SDG’ye yönelik tehdit dili kullanan bir dış politika anlayışı izleniyor.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken, başka bir taraftan da 40 yılı aşkın süredir devam eden savaşın sona erdirilerek barış ortamının sağlanması için müzakereler sürüyor. Saydığımız -ve sayamadığımız- tüm bu sorunların müsebbibi olan AKP/MHP iktidarının müzakerelerde devlet tarafını temsil etmesi, barış umudunu ateşleyen süreç konusunda kafaların karışmasına neden oluyor haliyle. Buna bir de AKP’nin büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlanan önceki barış sürecinde masayı devirmesi ve bugün gerçekleşen müzakerelerde barışı “Terörsüz Türkiye” diyerek sadece silah bırakmayla sınırlı görmesi de eklenince kafa karışıklığı daha da artıyor. TBMM’de kurulan Komisyon’un -şimdilik- büyük bir problem olmadan yürüdüğüne ilişkin haberler de iktidara yönelik güvensizliği ortadan kaldırabilmiş değil.

Meclis’te kurulan Komisyon’da ve müzakerelerin yürütüldüğü diğer platformlarda AKP/MHP iktidarının karşısında müzakereci olarak bulunanların barış sürecine ilişkin kaygılarını göz önünde bulundurduklarına ve........

© Yeni Yaşam